
Esas No: 2022/162
Karar No: 2022/1073
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/162 Esas 2022/1073 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalı işverenin Rusya’daki şantiyesinde inşaat teknikeri olarak çalıştığını ve çeşitli alacakları olduğunu iddia ederek dava açtı. İlk derece mahkemesince kısmen kabul edilen davanın istinaf başvurusu sonrası Bölge Adliye Mahkemesinde fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları yönünden ıslaha karşı zamanaşımı defi gözetilerek yeniden hesaplama yapıldı ve hüküm değişti. Temyiz konusu ise davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yüksek bir vekalet ücreti hükmedilmesi oldu. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine düşük bir vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği, hükmedilen yüksek vekalet ücretinin yanlış olduğu sonucuna varıldı. Bu nedenle hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 12. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin Rusya’da bulunan şantiyesinde inşaat teknikeri olarak 29/09/2010-15/09/2012 tarih aralığında aylık net 2.500,00 USD ücrete ek günlük 7,00 USD 3 öğün yemek, aylık 500,00 USD kira bedeli, 1.500,00 USD yılda iki kere Türkiye’ye gidiş-dönüş uçak bileti ve servis imkanı ile çalıştığını, şantiyedeki işin bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, 08:00-21:00 saatleri arasında ayda 2 gün hafta tatili kullandığını, Rusya’da bulunduğu dönemde Türk dini bayramlarının ilk günü tatil yapıldığı, Rus dini bayramlarında mesaiye devam edildiğini, Türk milli bayramların tamamında çalıştığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde davacının aldığı ücret, kesintisiz çalıştığı iddiası, çalışma süresi ve her ay fazla çalışma yaptığı iddiası ile çalışma koşulları açısından belirtilen beyanları kabul etmediklerini, davacının imzasını taşıyan iç yönetmelik gereği yasal sınırlar içindeki fazla çalışmanın ücrete dahil edildiğini, bunu aşan fazla çalışmaların olması halinde ücretlerin banka aracılığı ile ödendiğini, davacının işe 2010 Kasım ayında başladığını, bir süre sonra belirli süreli yurtdışı hizmet sözleşmesi ile yurtdışına gönderildiğini, aldığı ücretin iş sözleşmesinde yazan ve banka hesabına yatan tutar kadar olduğunu, davacının itirazsız olarak alacağını tahsil ettiğini, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından feshedilmediğini, yeni bir şantiyede görevlendirilmesine rağmen burada çalışmak istememesi nedeniyle iş akdinin sonlandığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatına da hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince; fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları yönünden aldırılan ek bilirkişi raporunda ıslaha karşı zamanaşımı defi gözetilerek yeniden hesaplama yapıldığı, hesaplanan bu tutarların hüküm altına alındığı ancak ıslah dilekçesi dikkate alındığında bu alacaklar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddedilen tutarın 2.066,33 USD olmasına rağmen (söz konusu bu reddedilen tutar karineye dayalı makul indirim nedeniyle değil, zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir) ve davanın da bu alacaklar yönünden kısmen kabul kısmen ret edilmesi karşında davalı lehine ret vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, onuncu maddenin üçüncü fıkrası ile on ikinci maddenin birinci fıkrası, on altıncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) bu tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; asıl davada, hafta tatili, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılan miktar dışında davada reddedilen kısım toplam 130,38 USD olup karar tarihindeki döviz kuruna göre bu miktarın Türk Lirası karşılığı 1.267,34 TL’dir. Bu durumda, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine 1.267,34 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 4.080,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bu husus bozma sebebi ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç:
Yukarıda yazılı sebeplerden, temyiz olunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının hüküm fıkrasının 8.bendinde; yer alan "4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine;" rakam ve sözcüklerinin çıkarılmasına ve “1.267,34 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine;" rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.