Esas No: 2021/12868
Karar No: 2022/1025
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/12868 Esas 2022/1025 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, aralıksız olarak çalıştığı işyerinde ikramiye, fazla mesai, eksik maaş, yıllık izin, genel tatil gibi işçilik alacaklarının ödenmediğini ve muvazaa yoluyla acente gösterilerek çalıştırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bu alacakların davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise davacının işten kendi isteği ile ayrıldığını ve tacir olduğunu ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi davacının taleplerini kısmen kabul etmiş, istinaf başvurusu sonucu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise istinaf başvuruları ayrı ayrı reddedilmiştir. Tarafların temyiz itirazları sonucu Yargıtay, davacının istifa edip etmediğinin ve imzasını taşıyan belgenin gerçekliğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi: istinaf başvurusu hakkında açıklama yapar.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/01/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına vekili Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01.01.1987–01.04.2013 tarihleri arasında aralıksız olarak ... ve ... ... şubesinde önce şube sekreteri ve daha sonra şube müdürü olarak çalıştığını, son net maaşının 2.123,82 TL olduğunu, 2011 yılına kadar yılda iki maaş ikramiye verildiğini, işçilerin rızası dışında ikramiyenin bire düşürüldüğünü, davacıya hiç ikramiye ödenmediğini,fazla mesailerin ödenmediğini, eksik maaş, yıllık izin, genel tatil ve fazla mesaileri ödenmeyince işverenden ısrarla talep edildiğini ve fakat işveren tarafından işten çıkartıldıklarını, haftanın altı günü sabah 08.00- akşam 22.30-23.00 arası çalıştığını,pazar günleri çalışma olmadığını,yıllık izinlerin de kullandırılmadığını,davacının aynı şubede ara vermeden 10.11.1993 tarihinde işyeri acente gösterilerek çalışmasına devam ettiğini,davacının acentelik sözleşmesi imzalamaz ise iş sözleşmesine son verileceği ile tehdit edildiğini, acenteliği kabul etmeyenlerin işine son verildiğini, 10.11.1993-01.04.2013 arası baskı ve muvazaalı olarak geçersiz şekilde acente gösterilerek hizmet akdi ile çalışmaya devam ettiğini, acentelik olmasına rağmen davacının gün hasılatını aynı günün sonu işverenin hesabına yatırdığını, işyeri acente gösterilmesine rağmen davalı adına olduğunu, bu da muvazaanın bir kanıtı olduğunu, acente sözleşmesinin muvazaalı ve geçersiz olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili,davacının acente olarak faaliyet gösterdiğini,01.07.1995 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını,davacının özel nedenlerde dolayı işi bırakacağını beyan ettiğini,acentelik sözleşmesinin 31.03.2013 tarihli protokol ile sona erdirildiğini, davacının işçi değil tacir olduğunu,kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının işten kendi isteği ile ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacağını,muvazaa olduğu varsayılsa bile sözleşmenin tarafının kendi muvazaasından yararlanamayacağını,davacı ile davalının 2013 yılına kadar süregelen ticari ilişkisinin dayanağının acentelik sözleşmesi olduğunu, taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm,davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edip edemeyeceği uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde davacının iş sözleşmesine bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini,ısrarla ödenmesini talep ettiğini ancak işveren tarafından işten çıkartıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiş, davalı ise davacının işten kendi isteği ile ayrıldığını ileri sürerek davacının isim ve imzasını taşıyan dilekçesini sunmuştur. Söz konusu dilekçenin incelemesinde “ ...acentelik faaliyetimi durduracağımı ve bu tarihten sonra sözleşme ilişkisine devam etmeyeceğimi bilgilerine sunarım.” yazılı olduğu anlaşılmış olup davacı tarafından ise bu belgeye ilişkin beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.Bu durumda dosya içerisinde bulunan davacı işçinin isim ve imzasını içeren anılan belgeye karşı davacı asil dinlenerek diyecekleri sorulmalı, imza ve içeriğine karşı inkarı bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, imza inkarı halinde belge üzerinde imza incelemesi yaptırılmalı, davacı işçinin iddia edildiği şekilde istifa ederek işten ayrılıp ayrılmadığı hususu aydınlatıldıktan sonra davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri değerlendirilmelidir. Belirtilen husus gözetilmeden karar tesisi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.