
Esas No: 2016/17895
Karar No: 2018/3913
Karar Tarihi: 29.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17895 Esas 2018/3913 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, milletvekili olduğu dönemde T.B.M.M. ... Konukevi Sosyal Tesisleri’nde konaklayan davalının konaklama ve kendisine sunulan diğer hizmetler karşılığı toplam 3.856,35 TL tutarında borcunu ödemediğini ileri sürerek, bu bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkide davalının tüketici, davacının ise sağlayıcı konumunda olması nedeniyle işlemin tüketici işlemi olduğu kabul edilerek Tüketici Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; konaklama hizmetinin verilmesine ilişkin tesisin herkese açık ve ticari işletme özelliğinde olan bir yer olmadığı anlaşıldığından davacı 6502 sayılı yasada tanımlanan sağlayıcı sıfatını taşımadığı gibi davalı da tüketici sıfatını taşımamaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kalmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.