Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2160
Karar No: 2020/6306
Karar Tarihi: 26.11.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2160 Esas 2020/6306 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava konusu tapunun muvazaalı bir şekilde devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalı taraf mahkemece kabul edilmeyince temyiz etmiştir. Yüksek Mahkeme, muvazaa iddialarının ispatlanmadığı gerekçesiyle kararın yeniden değerlendirilmesine hükmetmiş ve davayı reddetmiştir. Kararda, miras muvazaası olarak tanımlanan nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türünün açıklaması ve bu durumlarda miras hakkının çiğnenmesi durumunda dava açma hakkı veren kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu 706, Türk Borçlar Kanunu 237 ve Tapu Kanunu 26.
1. Hukuk Dairesi         2019/2160 E.  ,  2020/6306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tescile karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalının istinaf başvurunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    - KARAR -
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ...’ün paydaşı olduğu 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 40/320 payını davalı gelinine mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek satış işleminin iptali ile ... mirasçıları adına miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, eşinin 2.345,500 ... ödeyerek taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tescile karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalının istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan 1928 doğumlu ...’ün 21.07.1992 tarihinde ölümü ile geriye çocukları davacılar ...,..., ... ile davalının eşi ...’un mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 223 ada 2 parsel sayılı(eski 26) 110.466,93m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın 40/320 payının mirasbırakan ... tarafından 07.02.1989 tarihli akitle 2.345.500 ... davalıya devredildiği anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK’nin 190. maddesi ve TMK’nin 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
    Somut olaya gelince, dava niteliği itibariyle taraflarca getirilme ilkesine tabi olup, iddiasının ispat külfeti davacıya aittir. Davalı süresinde delil bildirmemiş olup, sonra gösterilen delillere davacılar itiraz etmesine rağmen davalı tanıkları dinlenmiş, ise de beyanlarına itibar edilmemiştir. Kaldı ki, tanık olarak gösterilemeyen mahalli bilirkişilerin dinlenmesi doğru değildir. Davacı tanık beyanlarının yukarıda belirtilen ilkelerle birlikte değerlendirilmesinde ise, mirasbırakanın iradesinin mirasçılardan veya terekeden mal kaçırmak olmadığı açıktır.
    Hal böyle olunca; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi