Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/72
Karar No: 2019/5197
Karar Tarihi: 25.09.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/72 Esas 2019/5197 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 2/B kapsamında değerlendirilmediğini savunarak, bir taşınmazın 2/B kapsamına alınmasını talep etmiştir. Mahkeme, dava kabul edilerek taşınmaz davacı lehine tescil edilmiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda karar bozulmuştur. Daire, tescil davası ve ıslah talebinin usulüne uygun yapılmadığı, taşınmazın 2/B kapsamına alınması talebiyle açılan davada davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. Mahkeme, bu karara uyarak davanın reddine karar vermiştir. Kararda, yerel yönetimlerin tahsislerinde uyması gereken kanun maddelerine de yer verilmiştir: Medeni Kanunun 713. maddesi, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değiştirilen hükümleri, kesinleşmemiş yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 02/11/1990 tarihinde ilân edilen ve kesinleşen arazi kadastrosu.
20. Hukuk Dairesi         2017/72 E.  ,  2019/5197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, kadastro mahkemesine verdiği 30/09/2010 tarihli dava dilekçesinde, ... mahallesinde bulunan yaklaşık 2500 m2 yüzölçümlü 151 ada 43 sayılı parselin orman vasfını kaybetmiş olmasına rağmen 2/B kapsamında değerlendirilmediğini belirterek 2/B kapsamına alınmasını istemiş, daha sonra parsel numarası belirtmesinin maddi hatadan kaynaklandığını açıklamış, taşınmaza kadastro tutanağı düzenlenmediğinin anlaşılması nedeniyle kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilerek, dosya genel mahkemeye aktarılmış, davacı vekili mahkemedeki 13.03.2014 günlü beyanında taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, tespit harici bırakıldığını bildirerek adına tescilini, olmadığı takdirde 2/B kapsamına alınmasını istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, 07/07/2014 tarihli krokide (A) harfiyle işaretli 6046 m2 taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.09.2015 tarih ve 2015/872-7234 E.K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle’’ Davacı ... 30/09/2010 tarihli dava dilekçesiyle, 151 ada 43 parsel sayılı 2500 m2 yüzölçümlü taşınmazın orman vasfını kaybetmesine karşın 2/B kapsamına alınmadığını bildirerek, 2/B kapsamına alınması istemiyle dava açmış, daha sonra 12/06/2014 tarihli keşif sırasında taşınmazın parsel numarası almadığı, kadastro sırasında tespit harici bırakıldığı, 151 ada 43 sayılı parselin güneyinde kalan bir yer olduğunun anlaşılması üzerine, davacı vekili, 13/03/2014 günlü celsedeki beyanıyla, taşınmazın tespit harici bırakıldığını, orman kadastrosu da görmediğini bildirerek, bu nedenle davacı adına tesciline, olmadığı takdirde 2/B kapsamında değerlendirilmesini istemiştir.
    Dosyadaki belgelere ve uzman bilirkişi raporlarına göre; çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları dışında olduğu, dolayısıyla 2/B alanı ile de ilgisinin bulunmadığı, eski ve yakın tarihli resmî belgelerde açık renkli orman sayılmayan alanda kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak arazi kadastrosunda hangi nedenle tespit harici bırakıldığı araştırılmamış, komşu parseller yönünden hiç bir inceleme yapılmamış ve taşınmazın sulh ceza mahkemesinin 2010/79 sayılı dosyasında davaya konu olduğu bildirildiği halde, bu dava araştırılmadan ortada bir tescil davası varmış gibi davacı adına tescile karar verilmiştir.
    Öncelikle, hâkim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK. m. 24/l). Dava, taşınmazın 2/B kapsamına alınması iddiasıyla açılmıştır. Sonradan, davalı tarafın bulunmadığı 13/03/2014 günlü duruşmada dile getirilen tescil istemini ıslah olarak kabul etmeye de imkan yoktur, HMK 177/2. maddesindeıslahın şekli tarif edilmiş, sözlü veya yazılı olarak yapılabileceği, ancak; karşı taraf duruşmada yoksa sözlü talebin karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu şekilde usûlüne uygun bir tescil davası ve ıslah talebi bulunmaması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, üstelik yetersiz araştırma inceleme sonucunda, talep aşılmak suretiyle 6046 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi isabetsizdir." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Medeni Kanunun 713. maddesine göre açılan tescil davasıdır.
    Yörede, 1982 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2. madde çalışması, 1988 yılında, itirazlar nedeniyle kesinleşmemiş yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 02/11/1990 tarihinde ilân edilip kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 25/09/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi