Esas No: 2021/13414
Karar No: 2022/490
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/13414 Esas 2022/490 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2021/13414 E. , 2022/490 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının 01.05.1999 tarihinde davalı firmanın ... adlı tesisinde servis müdür yardımcılığı sıfatı ile işe başladığını, 31.10.2007 tarihinde işyerinin ataması ve terfisi ile bu tesisten ayrılarak fesih söz konusu olmadan 01.02.2008 tarihinde yine davalının ... firmasında (Otel ...) servis müdürü olarak davalı şirketteki her türlü yasal hakları ile birlikte göreve başladığını, ve burada da 01.02.2008-01.08.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı tarafça tazminatları ödenmeden feshedildiğini, işyerinde ücret bordroları düşük ücretten düzenlenmekte olup davacının aylık ücretinin net 2.300 USD olduğunu, işyerinde daima fazla mesai yapıldığını ancak karşılıklarının ödenmediğini, aynı biçimde hafta tatili ve genel tatil çalışmaları için de ek ücret ödenmediğini, davacının ... ayağındaki çalışmasının son iki yılında yıllık izin de kullanmadığını iddia ederek; USD üzerinden hesaplanacak fiili ödeme tarihindeki TCMB satış kuru üzerinden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; davalı şirket yönünden tüm alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının davalı şirket nezdinde 01.05.1999-31.10.2007 tarihleri arasında en son brüt 800 TL ücret ile toplam 1674 gün çalıştığını, davacının daha sonra göreve başladığı ... adresinin davalı şirketin de içinde bulunduğu ... Holding’in yurtdışı yatırımlarından biri olan, davalı şirketten ayrı bir yabancı şirket olduğunu, sonradan görev yapılan bu yerin davalı şirketin işyeri olmadığını, tarafların karşılıklı mutabakatıyla iş ilişkisinin bireysel devrinin gerçekleştiğini, davacının işyerinin ve iş akdinin bu yabancı şirkete devredildiğini, dolayısıyla dava dışı yabancı şirketin davalı şirket yerine geçtiğini, davacının iş sözleşmesinin tüm hak ve borçlarıyla dava dışı bu şirkette bulunduğunu, İş Kanunu’nun 6.maddesine göre devreden davalı işveren nezdinde davacının herhangi bir işçilik alacağının bulunmadığını, husumet ve zamanaşımı itirazları saklı kalmak kaydıyla davacının iş akdinin feshedilmediğini, kendisinin ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışma yapmadığını, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin alacaklarının da bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının özlük dosyası içerisinde bir kısmı Türkiye'deki çalışması esnasında olmak üzere çeşitli eğitim programlarından dolayı aldığı sertifikalar olduğunu, bu sertifikaların bazılarının ... Intercontınental ... tarafından verildiğini, taraf tanıklarının da ... ile Otel ...'nın aynı firmaya bağlı olduğunu, ... Holding bünyesinde davacı ile çalıştıklarını beyan ettiğini, dosyadaki belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının iş akdinin davalı tarafça Otel ...'ya devredildiği, bu nedenle davacının alacaklarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, “...tüm dosya kapsamı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, davalı işveren tarafından ibraz edilen iş yeri şahsi dosyasına göre; davacının davalı şirketin bağlı bulunduğu holding bünyesinde öncesinde ... ..., sonrasında ... ...'da bulunan otel işlerinde çalıştığı, davalı şirket ile ... iş yerindeki şirket arasında organik bağ bulunduğunun anlaşıldığı, hüküm altına alınan alacakların hesabında hukuka aykırılık bulunmadığı bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu” gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, iş yerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun'un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
İş yeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun'un 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı kanun'un maddesinde sözü edilen devreden işveren için iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur.
İş yerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur.
Somut olayda davacıya ait hizmet döküm cetveline göre davacı, davalı şirketin ...’deki otelinde 01.05.1999-31.10.2007 tarihleri arasında mevsimlik işçi olarak çalışmış, 31.10.2007 tarihinde bu otelden ayrılarak dava dışı ... firmasında, ...’da 01.02.2008-01.08.2012 tarihleri arasında çalışmıştır. Davalı işveren tarafından sunulan 06.11.2007 tarihli belgeye göre, davacı 31.10.2007 tarihinde davalı işyerindeki görevinden ayrılmış, dava dışı firmada, davalı şirketteki her türlü yasal hakları ile birlikte göreve başlayarak, 01.02.2008-01.08.2012 tarihleri arasında çalışmıştır. Eldeki dava, davacının 31.10.2007 tarihine kadar çalıştığı davalı ... Turizm Yatırımları Ve İşletmeciliği Aş’ne karşı açılmış ve tüm çalışma dönemi dava konusu yapılmıştır. Mahkemece de davacının tüm çalışma döneminden davalı şirketin sorumlu olduğunun kabulü ile karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında dinlenen taraf tanıkları; ... Holding bünyesinde birlikte çalıştıklarını, bu iki otelin aynı firmaya bağlı olduğunu, yurtdışında ...’da (yani ... ayağında) davacının çalıştığı otelin ... Holding’e bağlı olduğunu beyan etmişlerdir.
Yukarıdaki ilke kararı, delil durumu ve davacı işçinin de imzası bulunan 06.11.2007 tarihli davalı işverence sunulan belgeye göre; davalı şirket ... Turizm Yatırımları Ve İşletmeciliği Aş ile dava dışı ... firması arasında işyeri devri olduğu anlaşıldığından, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken, İlk Derece Mahkemesince iş yeri devri olduğu kabul edilip ardından tüm alacaklardan davalı şirketin sorumlu tutulması ve hatta Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı şirket ile dava dışı firma arasında organik bağ bulunduğunun anlaşıldığı şeklinde karar gerekçesi değiştirilerek, davalının istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı şirket ile dava dışı firma arasında organik bağ bulunmayıp, işyeri devri gerçekleştiğinden, dava konusu yapılan talepler yönünden 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.