Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13270
Karar No: 2022/509
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/13270 Esas 2022/509 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı eski işvereninin emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshetmesi üzerine kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ilave tediye ücreti alacağı için davalılara dava açtı. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak tarafların temyiz talepleri üzerine Yargıtay kararı verdi ve davacının sigorta kaydının olmadığı tarihlerde çalıştığının kanıtlanamadığı belirtildi. Bunun üzerine davacının hizmet süresi, belirli bir dönemden sonra hesaplanarak davalı şirketin sorumluluğu da belirlendi. Alt işverenlerin değişmesi halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerektiği ve süresi sona eren alt işverenin işçilerini beraberinde götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona ermesi gerektiği belirtildi. Bu durumda davalı şirketin sorumlu olduğu miktar belirlenerek kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmalıdır. Kanun maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesi.
9. Hukuk Dairesi         2021/13270 E.  ,  2022/509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... Yemek Hizmetleri İnşaat Turizm Taşımacılık Araç Kiralama Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin emeklilik sebebine dayalı iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin ve ilave tediye ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili, davacının kendi işçisi olmadığını, bu nedenle ilave tediye alacaklısı olmadığını, yine ihale makamı konumunda olduklarından davacının işçilik alacaklarından ötürü sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, taraf temyizi üzerine, Yargıtay(Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 17.12.2018 tarih 2017/18878 Esas ve 2018/27387 Karar sayılı kararı ile davacının sigorta kaydının olmadığı 31.12.2003 – 11.08.2005 tarihleri arasında davalı yanında çalıştığını ispat edemediğinin kabulü ile bu dönemin hizmet süresinden dışlanması ve Mahkemece, belirtilen kesintili dönem çalışmadan mahsup edilmek sureti ile hesaplamaların yeniden yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; toplanan kanıtlara göre ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Temyiz:
    Kararı, davacı vekili ile davalılardan ... Yemek Hizmetleri İnşaat Turizm Taşımacılık Araç Kiralama Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davacının tüm, davalı ... Yemek Hizmetleri İnşaat Turizm Taşımacılık Araç Kiralama Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacının değişen alt işverenler nezdinde geçen çalışmasının kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağına etkisi konusunda toplanmaktadır.
    İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6 ncı maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları da bu yöndedir .
    Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde işyerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işverene geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir işyerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.
    Alt işverenin asıl işverenle akdettiği çalışma süresinin sonunda veya süresinden önce alt işverenin, ilişkinin sonlandırılması nedenine dayalı olarak tüm işçilerine başka işyeri göstererek işyerinden ayrılması, ardından işin asıl işveren tarafından başka bir alt işverene verilmesi örneğinde alt işverenler arasında hukukî bir ilişki bulunmamaktadır. Hukukî ilişki, alt işverenler ile asıl işveren arasında gerçekleştiğinden belirtilen durum alt işverenler arasında işyeri devri olarak değerlendirilemez.
    Alt işverenlerin değişmesi en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukukî sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri halinde, alt işverenler arasında İş Kanununun 6 ncı maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulü gerekir. Bu durumda yeni alt işverenin, devam eden hizmet akitlerini de devraldığı aynı maddede hükme bağlanmıştır.
    İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Buna karşın, süresi sona eren alt işverence işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, yapılan fesih bildirimi ile iş ilişkisi sona ereceğinden, işçinin daha sonra yeni alt işveren yanındaki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu durumda feshe bağlı hakların talep koşulları gerçekleşeceğinden, feshin niteliğine göre ... kazanma durumunun değerlendirilmesi gerekecektir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacının davalı ... bünyesinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığı sabittir. Dava dışı alt işveren şirketlerin işçinin bu çalışmalarından işin devralındığı kabulüne göre işyeri devri kuralları gereği sorumlu olacağı muhakkaktır. İşyeri devrinden söz edilebilmesi için çalışma süresinin kesintisiz olması gerekmektedir. Buna göre, değişen alt işverenlerdeki çalışmanın hukuki nitelendirilmesi yapılırken, bir alt işverendeki çalışma süresinin sona erdiği ve diğer alt işverendeki çalışma süresinin başladığı tarih arasında 10-15 gün gibi makul süreyi aşan çalışma aralıklarının varlığının tespiti halinde artık işyeri devrinden söz edilemeyeceği kabul edilmelidir. Davacının bu süreyi aşan bir kesintiden sonra başlayan çalışması, yeni bir iş sözleşmesine dayalıdır. Davacı, 9.12.1999-31.12.2003 tarihleri arasında en son dava dışı ... İnşaat ...şirketinde çalışmış, 11.08.2005 tarihinde dava dışı ... Yemek İnşaat... şirketinde başlayan çalışması ise değişik alt işverenlerde devam ederek 31.12.2014 tarihinde son bulmuştur. Dolayısıyla alt işverenlerde geçen çalışma; bozma ilamında da belirtildiği üzere 31.12.2003-11.08.2005 tarihleri arasında makul süreyi aşan kesintiye uğramıştır. Bu durumda davalı .....şirketinin 11.08.2015 tarihinden önceki dönem için işyeri devri kurallarına göre sorumlu tutulması mümkün değildir.
    Açıklanan sebepler ile, davalı ... şirketinin kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı bakımından sorumluluğu 11.08.2005-31.12.2014 tarihleri arasındaki dönem ile sınırlıdır. Şu halde, .....şirketinin sorumlu olduğu miktarı belirlemek bakımından 11.08.2005-31.12.2014 tarihleri arasındaki hizmet süresi ve ücret seviyesine göre kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmalı sonucuna göre hüküm altına alınan tüm kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı miktarından bu şirketin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu tutar açıklanmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 17.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi