3. Hukuk Dairesi 2017/5406 E. , 2019/2350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 14 daire, 2 dükkan ve 1 ... katından oluşan binanın yeni bir bina olarak Tedaş ... Elektrik Dağıtım Müdürlüğü"ne 01.07.2000 tarihinde kiraya verdiğini, kira sözleşmesinin zamanla uzatılarak 2014 yılına kadar taşınmazın bu firma tarafından kullanıldığını, davalının taşınmazı tahliye edeceğine dair duyum üzerine davalıya mecurun kullanıma elverişli ve projeye uygun olarak teslim edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından ihtara rağmen belirtilen hiç bir hususun yerine getirilmediğini, mecurdaki hasar durumunun belirlenmesi için tespit yaptırıldığını, yapılan tespit sonrasında bilirkişiler tarafından eski hale getirme bedeli olarak 94.500,00 TL hasar bedelinin belirlendiğini ileri sürerek uğradığı zarar nedeniyle zarar miktarı ve tespit masrafları ile birlikte 95.334,50 TL"nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; kira sözleşmesinin 18.02.2000 tarihinde imzalandığını, ne şekilde kiralandıysa o şekilde teslim edildiğini, binada herhangi bir ekleme ya da yıkım işlemi yapılmadığını, Yargıtay kararlarına göre kiracı mecurun olağan kullanımından kaynaklanan eskimelerden sorumlu olmayacağını, mecurun yaklaşık 13 yıl kullanıldığını, bu uzun sürede binanın boyasında duvarlarında ve benzeri yerlerinde eskime meydana gelmesinin doğal olduğunu, binanın hizmet binası olarak kiralandığını, mecurun kiracıya teslim anında ne şekilde teslim edildiğinin ispatının kiralaya verene ait olduğunu, dosya içerisindeki tespit bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, belirtilen rakamların fahiş olup hangi işlem için ne kadar maliyet çıkartıldığını anlaşılamadığını, ileri sürerek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 95.130,70 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kiralananın hor kullanımından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi gereğince kiraya konu taşınmazı aldığı hali ile sözleşme sonunda kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı, sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda davacı, kiraya konu taşınmazın kiracı tarafından sözleşmeye aykırı şekilde hor kullanıldığını iddia etmiş, iddiasını ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/50 Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespite dayandırmıştır. Mahkemece hor kullanım ve zararın belirlenmesi amacıyla inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan raporda; taşınmazda oluşan hasar kalemlerinin her biri için ayrı ayrı olağan kullanımdan mı yoksa hor kullanmadan mı kaynaklandığına ilişkin değerlendirme yapılmadığı gibi hasar kalemleri yönünden kullanımla orantılı olarak yıpranma payı da düşülmemiştir. Davalının mecuru, 14 yıldır hizmet binası olarak kullandığı dikkate alındığında, kullanımdan kaynaklı eskimelerin olacağı, bu anlamda raporun hükme elverişli olmadığı açıktır.
O halde mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda dosyanın öncekilerden farklı konusunda uzman bir bilirkişi kuruluna verilerek, kiralanandaki hasar durumunun ayrıntılı, taraf ve Yargıtay denetime elverişli şekilde belirlenmesi suretiyle, hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapılıp, kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, delil tespiti dosyasında yapılan tespit masraflarının yargılama giderine eklenmesi gerekirken esas alacağa eklenmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.