Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/670
Karar No: 2020/1819
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/670 Esas 2020/1819 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/670 E.  ,  2020/1819 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ile davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekillerince duruşmasız, davalılardan ... Elektrik İnş.Taah.San. Dış Tic.Ltd.Şti. vekilince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/03/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile ... Elektrik İnş.Taah.San. Dış Tic.Ltd.Şti. vekili Avukat ... geldiler. Davacılar ile ihbar olunan adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    A)Davacı İstemi;
    Davacılar vekili: Müvekkillerinin murisi ...’in 05/04/2013 tarihinde geçirdiği iş kazasında vefat ettiğini, olaydan davalıların sorumlu olduğunu, müvekkillerinin murisinin bir kusuru bulunmadığını belirterek davacılar için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı ... Elektrik İnşaat Taahhüt San. ve Dış Tic.Ltd.Şti. (... Elektrik) Vekili; davaya bakmakla idare mahkemesinin görevli olduğunu, davacı ...’in yaşı itibariyle dava ehliyeti olmadığını, olayın ... Belediyesinin yaptığı usulsüz ve hatalı eylemi nedeniyle gerçekleştiğini, olayda müteveffanın da yaşı ve tecrübesi gereği daha dikkatli olması gerektiğini, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, davacıların destekten yoksun kalmalarının söz konusu olmayacağını, müteveffanın müvekkilleri nezdinde bir işçilik alacağı kalmadığını, kıdem tazminatı için bir yıllık süreyi doldurmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... Vekili; davacı ...’in 17 yaşında olması nedeniyle dava açma ehliyeti bulunmadığını, müteveffanın diğer davalının işçisi olduğunu, diğer davalı ile aralarında asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, olayda tam kusurlu olan ... Belediyesinin dava dışı bırakıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
    İlk derece Mahkemesince davacı eş lehine 158.496,33 TL Maddi ve 75.000 TL Manevi , Davacı çocukların her biri lehine 30.000 TL’şer manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faiziyle davalılar ... ve ... Elektrik Ltd. Şti"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
    D) İstinaf Başvurusu
    İlk Derece Mahkemesi kararı Dcılar ve Dlı ... Elektrik Ltd. Şti vekiline 08/08/2018 tarihinde Davalı ... Vekiline ise 09/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, Davacı Vekili 06/09/2018 tarihinde, Davalı ... Elektrik Ltd. Şti Vekili 04/07/2018 tarihinde süre tutum dilekçesiyle ve 06/09/18 tarihinde istinaf başvurusunun gerekçesini açıkladığı dilekçesiyle ve Davalı ... ise 17/08/19 tarihinde istinaf başvurusunda bulunmuş, Davalıların temyiz dilekçeleri davacı vekiline 13/09/2018 ve 14/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    E)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun sürede yapılmamış olması nedeniyle HMK’nun 352/1-c maddesi gereğince usulden reddine, Davalı ... Elektrik Vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru sebepleri ile gerekçelerinin süresinde gösterilmediği ve davada HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine bir aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davalı istinaf başvuru talebinin esastan reddine, Davalı ... Vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    F) Temyiz Başvurusu
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın taraf vekillerince süresi içerisinde temyiz edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    Dava, sigortalının iş kazası sonucu vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkündür.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/09/2018 tarih ve 2018/9-584 E- 2018/1332 K sayılı ilamında belirtildiği üzere;1982 Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36’ncı maddesi uyarınca, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”Ayrıca Anayasanın 90’ıncı maddesinin son fıkrasında usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olduğu, bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı, temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı ifade edilmiştir.Bu bağlamda ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6’ncı maddesinde adil yargılanma hakkı ayrıntılı yer almış olup, gerek Anayasa gerekse AİHS düzenlemelerine koşut olarak da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 27’nci maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiştir. HMK"nın 27’nci maddesi uyarınca;
    "(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
    (2) Bu hak;
    a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
    b) Açıklama ve ispat hakkını,
    c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir".Hukuki dinlenilme hakkı çoğunlukla "iddia ve savunma hakkı" olarak bilinmektedir. Ancak bu hak iddia ve savunma hakkı kavramına göre daha geniş ve üst bir kavramdır.Hakkın temel unsurları maddede tek tek belirtilmiş, böylece uygulamada bu temel yargısal hak konusundaki tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
    Bunlardan ilki “bilgilenme hakkı” dır. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerek karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hak sahibinin kendisi ile ilgili yargılama ve yargılamanın içeriği hakkında tam bir şekilde bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Tarafın bilgi sahibi olmadığı işlemler, belge ve bilgiler yargılamada esas alınamaz. Bilgilenmenin şekli bakımından, hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalı, ilgilinin bilgilenmesi şeklen değil, gerçek anlamda sağlanmaya çalışılmalıdır.Bu hakkın ikinci unsuru, “açıklama ve ispat hakkı”dır. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanırlar. Bu durum "silahların eşitliği ilkesi" olarak da ifade edilmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkını düzenleyen 6’ncı maddesinin birinci bendinin ilk cümlesinde yer alan silahların eşitliği ilkesi, yine AİHS’ne göre, mahkeme önünde sahip olunan hak ve vecibeler bakımından taraflar arasında tam bir eşitliğin bulunması ve bu dengenin bütün yargılama boyunca korunmasıdır. Başka bir deyişle, silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarından birini diğeri karşısında avantajsız bir duruma düşürmeyecek şekilde her iki tarafın deliller de dâhil olmak üzere, iddia ve savunmasını ortaya koymak için makul bir olanağa sahip olması, tarafların denge içinde olması demektir. Söz konusu ilke tarafların usulüne uygun olarak mahkemenin önüne gelmelerini sağlayan tebligat işlemi açısından da önemlidir. Çünkü ancak hukuka uygun bir usulde gerçekleşen tebligat üzerine, durumdan haberdar olan taraflar iddia ve savunmalarını eşit şekilde yapabileceklerdir.Hukuki dinlenilme hakkının üçüncü unsuru, “tarafların iddia ve savunmalarını yargı organlarının tam olarak dikkate alıp değerlendirmesi”dir. Bu değerlendirmenin de karar gerekçesinde yapılması gerekir (6100 sayılı HMK’nın gerekçesi m. 32). Yargılama bakımından, sadece bir tarafın dinlenip diğerinin dinlenmemesi, tek yönlü karar verilmesi demektir. Yargılamada yer alan taraflar yargılamanın objesi değil, süjesidir. Hukukî dinlenilme hakkı doğru karar verilmesinin garantisidir; bu nedenle, haksızlığa karşı koyabilme imkânı tanır. Bu hak, hukuk devletinin, insan onurunun korunması ve eşitlik ilkesinin, hak arama özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının bir gereğidir.
    Öte yandan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7/3.maddesi gereğince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacaktır. İş Mahkemelerinin göndermesiyle uygulanma imkanı bulunan HMK 348.maddesi gereğince katılma yoluyla istinafa imkan verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalara göre, davacılar vekilinin 06/09/2018 tarihli istinaf başvurusunun, davalıların temyiz dilekçelerinin tebliğ tarihi dikkate alındığında, katılma yoluyla istinaf süresi içerisinde olduğu gözetilerek, davacının istinaf isteminin esasının incelenmesi, öte yandan davalı ... Elektrik Ltd. Şti tarafından süre tutum dilekçesi verilmesinden sonra istinaf başvurusunun gerekçelerini içeren 06/09/2018 tarihli dilekçesinin, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf incelemesini karara bağladığı 18/10/2018 tarihinden önce dosya kapsamına girmiş olduğu ve ilk derece mahkemesi kararının iş bu davalıya tebliğinden itibaren makul süre içerisinde sunulduğu anlaşılmakla davalı ... Elektrik Ltd. Şti vekili tarafından sunulan istinaf başvurusunun gerekçelerini içeren dilekçenin de “hukuki dinlenilme hakkı” kapsamında incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde davacı tarafın istinaf başvurusunun süreden reddine, davalı ... Elektirik Ltd. Şti’nin istinaf istemi yönünden süre tutum dilekçesindeki sebeplerle ve kamu düzenine aykırılık sebepleriyle bağlı olarak karar verilmesi hatalı olmuştur.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz itirazlarının bu aşamada sair yönleri incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 2.540,00TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılar ile davalılara iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi