Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6448
Karar No: 2019/2375
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6448 Esas 2019/2375 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, bir kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Davacı, kira sözleşmesinde müteselsil ve müşterek kefil olduğunu belirterek davalıları hukuken sorumlu tutmuştur. Davalılar ise kiralananın nasıl teslim alındıysa aynı şekilde iade edildiğini iddia etmişlerdir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalılar ise temyiz etmiştir. Ancak, davalılardan birinin kefil olarak sorumlu tutulabilmesi için yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olması gerektiği belirtilmiş, söz konusu kefilin yasal şekle uygun verilen bir kefillik söz konusu olmadığından borçtan sorumlu tutulamayacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer davalının ise kiralananın hor kullanımı nedeniyle oluşan zararın tespitine ilişkin temyiz itirazları değerlendirilmiştir. Mahkeme, alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapılmadan yazılı şekilde karar verilmemesi gerektiğini belirtmiş, gerçek zararın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Kanun maddeleri olarak da; davalı kefilin, TBK’nın 583. maddesine göre yasal şekil şartlarına uygun kefillik sözleşmelerine imza atmaması nedeniyle sorumlu tutulamayacağı, kiracının da TBK’nın 316. ve 334. maddeleri uyarınca kiralananı özenle kullanmak ve hasar meydana gelirse onarımını yapmakla y
3. Hukuk Dairesi         2017/6448 E.  ,  2019/2375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalılardan ... ile yapmış oldukları kira sözleşmesinde diğer davalının da müteselsil ve müşterek kefil olduğunu, davalı kiracının fesih bildirimi yapmaksızın evi tahliye ettiğini, evi teslim aldıklarında bir takım hasarları tespit ettiklerini belirtmiş, evde oluşan hasarlar nedeniyle 3.750 TL zarar bedelinin, erken tahliye nedeniyle 107 günlük kira bedelinin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, kiralananın nasıl teslim alındıysa aynı şekilde iade edildiğini, hor kullanmanın söz konusu olmadığını belirtmiş, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava kiralananın hor kullanımından kaynaklı tazminat ve erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kira bedeli talebine ilişkindir.
    1-) Davalılardan ..."un temyiz talebinin incelenmesinde;
    Davalı kefilin kira sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Ne var ki, sözleşmenin kefil sıfatıyla imzalanmış olması, doğrudan davalının kefil olarak sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Kefaletin, yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olması da zorunludur.
    Davalı kefilin, kefilliğine ilişkin kira sözleşmesi, 6098 Sayılı TBK"nın yürürlüğe girmesinden sonra 13/09/2013 tarihinde imzalanmış olduğundan, kefaletin şekil şartları 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. 6098 sayılı TBK"nın 583. maddesinin birinci fıkrasına göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır." düzenlemesi yer almaktadır. Davaya konu kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefillik söz konusu olmayıp, bu durum karşısında davalılardan ..."un borçtan sorumlu tutulması mümkün değildir.
    O halde mahkemece; yukarıdaki gerekçelerle davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Davalılardan ..."ın temyiz talebinin incelenmesinde;
    a) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    b) Davalı kiracının hor kullanmadan kaynaklı zararın tespitine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Taraflar arasındaki 13/09/2013 tarih ve 1 yıl süreli mesken olarak kullanılmak üzere imzalanan kira sözleşmesi incelendiğinde; kiralananın durumunun sağlam, tam ve kullanılmaya elverişli, boyalı badanalı olarak tanımlandığı, 5. Maddede kiracının kiraladığı şeyi ne halde buldu ise kiraya verene o halde ve adete göre teslim etmeye mecbur olduğu, 6. Maddede kiracının kiralananı iyi halde almış olmasının esas olduğu, şeklinde düzenlemelere yer verildiği anlaşılmaktadır.
    6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerekir. Mahkemece gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2-a) bendinde açıklanan nedenlerle davalılardan ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, birinci bentte ve 2-b) bendinde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi