21. Hukuk Dairesi 2016/12372 E. , 2018/2647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.05.1996 – 29.02.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı asil ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işyerinde 01.05.1996-29.02.2008 tarihleri arası kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Yukarıda açıklanan hususlar, yeterli bir araştırmayla ve deliller hep birlikte değerlendirilerek aydınlığa kavuşturulduktan sonra o çalışmanın sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, ya da ne zaman bu niteliğe kavuştuğu yönü üzerinde durulmalı ve çalışmayı kapsama alan yasanın yürürlük tarihinden sonraki dönem için hizmetin tespitine karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, davalı işyerinde işe girdiğini gösterir 05.09.1998 tarihli sigortalı işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacının davalı işyerindeki bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirildiği, yazıhane konulu davalı işyerinin Kanun kapsamına alındığı, davacının otobüs firmalarına bilet kestiği, bordro, davacı ve komşu tanıklarının dinlendiği, davalı işveren tarafından davacının çalışmalarının aylık 30 gün üzerinden bildirimin yapıldığı, tanıkların davacının ayağındaki sakatlık nedeniyle part -time çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmıştır
Somut olayda; davalı işyerinin kapsam ve kapasitesi araştırılmadan, davacının davalı işyerindeki çalışmasının tam zamanlı mı (full time) yoksa kısmi zamanlı mı (part time) olduğu belirlenmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; dinlenen tanıklar davacının hastalığı nedeniyle kısmi zamanlı (part time) çalıştığını beyan ettiklerinden, bu konuda dinlenen tanıkların beyanlarını denetlemeye yeterli sayıda bordro ve komşu işyeri tanıklarını dinlemek, dinlenen davacı tanıklarından davacının hastalığı nedeniyle işyerinde tam zamanlı mı (full time) yoksa kısmi zamanlı mı (part time) çalıştığını ayrıntılı olarak sormak, davalı işyerinin kapsam ve kapasitesini araştırmak, davacının davalı işyerindeki çalışmalarının tam zamanlı mı (full time) yoksa kısmi zamanlı mı (part time) olduğunu tespit etmek, davacının tüm mesaisini davalı işyerine hasredip etmediğini belirlemek, bu bağlamda kendi işlerine zaman ayırıp ayırmadığını araştırmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı asil ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ..."e iadesine
22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.