3. Hukuk Dairesi 2017/4911 E. , 2019/2381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının, vefat eden oğlunun eşi olduğunu, oğlunun vefatından sonra 18/08/2008 tarihli ihtarname ile davalının karşılıksız oturduğu evi tahliye etmesini istediğini, davalının ihtara rağmen tahliye etmemesi üzerine ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/37 E. sayılı dosyası ile davalının müdahalesinin menini talep ettiğini, bu dava sırasında davalının, davacı ile aralarında kira ilişkisinin bulunduğu cevabını verdiğini, devamında açılan davadan kendi iradesiyle 25/10/2012 tarihinde feragat ettiğini, davalının halen kendisine ait taşınmazda oturmakta ve kira bedeli ödememekte olduğunu bu nedenle 30/09/2009 - 30/12/2013 tarihleri arasında değişik yıllara göre aylık kira paraları ve gecikme faizi ile birlikte toplam 30.513,21 TL kira parasının tahsili amacıyla davalı aleyhine takibe başlanıldığını ancak davalının takibe itiraz ederek haksız bir şekilde takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, yapılan itirazın iptali ile takibe kalınan yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile kira ilişkilerinin bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, daha öncesinde hakkında müdahalenin meni istemli dava açıldığı ve davacının feragatiyle son bulduğunu, müteveffa eşinin vefatından sonra kendisine intifadan men edildiğine dair bir bildirimde bulunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/37 E. - 2011/184 K. sayılı dosyasında feragatin yapıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar aylık 40,00 TL bedel hesaplanarak davanın kısmen kabulüne, sözlü kira akdinde kira bedelinin nasıl arttırılacağına dair bir kayıt davacı tarafından ispat edilmediğinden bu hususta arttırım yapılmadan; davanın 520,00 TL asıl alacak yönünden kabulü ile ...... İcra Dairesinin 2014/15 İcra sayılı takip dosyasının bu asıl alacak yönünden kaldığı yerden devamına, fazla olan kısmın reddine, asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Davalının temyiz itirazları yönünden;
5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01. 2015 tarihinden itibaren 2.080 TL"ye çıkarılmıştır.
Hüküm karar tarihi itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı tarafın temyiz isteminin REDDİNE karar verildi.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıda belirtilen bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3- Dosya arasında bulunan ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/37 E. - 2011/184 K. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı ... tarafından davalı ...... aleyhine davaya konu taşınmazdan müdahalesinin meni talebiyle 05.02.2009’da dava açıldığı, davacının alacak(ecrimisil) talep etmediği, davalının 21.05.2009 tarihli cevap dilekçesi ile; davacı tarafından kendisine gönderilen 18.08.2008 tarihli ihtar üzerine davacı ile miras taksim işlemleri bitene kadar kira karşılığı taşınmazda oturması konusunda anlaştıklarını, 40 TL sembolik bir rakam belirlediklerini, davacının 01.09.2009 tarihinden itibaren kirasını ödeyerek oturduğu taşınmazdan, kendisini attırmakla tehdit ettiğini savuarak davanın reddini istediği, yargılama sırasında davacı tarafça 25.10.2011 tarihinde davadan feragat edildiği ve mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek, kararın 23.01.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği kira miktarına göre HMK.nun 200. maddesi hükmü uyarınca davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Aksi halde davalının bildirdiği miktar esas alınmalıdır.
Somut olayda; davacı kira sözleşmesinin varlığını ve kira bedelini yazılı delille ispat edememiş ise de; davalının ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/37 E. - 2011/184 K. sayılı dosyasındaki beyanı esas alınarak mahkemece; taraflar arasında aylık 40 TL bedel karşılığı bir sözlü kira sözleşmesinin yapıldığının kabulü yerindedir.
Ne var ki, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ile ilgili olarak, mahkemece; ...... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin anılan dosyasında davacı tarafça yapılan feragat tarihi esas alınmış ise de; davacının o davada herhangi bir kira alacağı ya da ecrimisil talebi olmadığı açıktır. Buna göre feragat tarihi öncesine ilişkin kira alacağından da feragat etmiş sayılamayacağı açıktır.
O halde mahkemece; davacı tarafça kira başlangıç tarihi yazılı delille ispat edilemediğinden davalı tarafça beyan edilen 01.09.2009 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren birikmiş kira alacağının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bendde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.