Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6242
Karar No: 2019/2399
Karar Tarihi: 21.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6242 Esas 2019/2399 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/6242 E.  ,  2019/2399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; taşınmazını davalı ... Tekstil Prom. Ürün. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti" ye 15/09/2012 tarihinde 2 yıl süre ile mesken olarak kullanmak üzere kiraya verdiğini, diğer davalı ..." in de kira sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, davalının kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmediğini, kiracıların mecura bir çok zararlar verip taşınmazı tahliye ettiğini, 2014/159 D.İş sayılı dosyasında bilirkişi raporuyla zararlı hususların bir kısmının tespit edildiğini, ayrıca davalının taşınmazı 15/09/2014 tarihinde tahliye etmesi gerekirken 11/12/2014 tarihinde tahliye ettiğini, taşınmazın tadilat ve tekrar dan onarımını 2 aylık bir sürede gerçekleştirebildiğini, belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla onarım bedeli 26.465,17-TL ve mahrum kalınan kira kaybının 13.150,00-TL olmak üzere toplam 39.615,17 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; davalı ...’ın kefil sıfatı taşıması nedeniyle onarım gideri ve mahrum kalınan kira talepli davadan sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı yanın mecuru müvekkillerine kiralamadan önce başka kiracılara da kiraladığını, eşyalı olarak kiraya verilen mecurun olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma payının külfetinin davacıya ait olduğunu ve davacının kötü niyetli olarak menfaat temini amaçladığını, hor kullanımı ispat edemediğini, mecurun mecurun teslimi esnasında mahalde herhangi bir tespit yapılmadığını, mecurun teslimi konusunda hazırlanan teslim tesellüm tutanağında davacı yanca tahrifat yapıldığını, müvekkilinin taşınmazı süresinde teslim ettiğini davacı yanın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalı kiracının hor kullanımından kaynaklanan hasarların mevcut olduğu, bilirkişi incelemesi neticesinde meydana gelen zararın 15.960-TL olduğu, 20 gün içinde hasar ve zararın giderilebileceğinin tespit edildiği, bu nedenle 20 günlük kira bedeli TL karşılığı 4.383-TL"nin davalı tarafça tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 15.960,60 TL tadilat masrafı ile 8.765 TL mahrum kalan kira alacağı olmak üzere toplam 24.725,60 TL den 8.000 TL depozito mahsup edilmek suretiyle 16.725,60 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, 06/04/2016 tarihli tashih şerhi ile hesap ve yazım hatası yapıldığı belirtilerek, hüküm kısmının 1. Fıkrasının " Davanın kısmen kabulüne, 15.960,60-TL tadilat masrafı ile 4.383,00-TL mahrum kalınan kira alacağı olmak üzere toplam 20.343,60 TL den 8.000.TL depozito mahsup edilmek suretiyle 12.343,60-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde düzeltilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi"nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasa"nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK"da da yer verilmiştir. HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK 298/2. maddede ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.
    HGK"nın 24.02.2010 Tarihli 2010/1-86 Esas, ve 2010-108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; "yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur."
    Gerekçeli karar ile hüküm fıkrasının çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması; yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırı olacaktır.
    Bu kapsamda mahkemece 4.383,00-TL mahrum kalınan kira alacağı yönünden gerekçe oluşturulmasına karşın 8.765 TL olarak hükümde belirtilmesi ve sonrasında tashih yoluyla hükmün değiştirilmesi, 6100 sayılı HMK"nun ilgili maddelerine ( 304-305-306 madde ve diğerleri) gereği “hüküm fıkrası sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” hükmüne aykırı olup, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturmuştur.
    Açıklanan nedenlerle mahkemece; kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki giderilecek şekilde, dosya içeriğine ve vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir.
    2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi