Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12815
Karar No: 2014/18911
Karar Tarihi: 29.09.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/12815 Esas 2014/18911 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/12815 E.  ,  2014/18911 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul 22. İş Mahkemesi
    Tarihi : 08.04.2014
    No : 2013/402-2014/178

    Dava, davacının 04.09.2007-01.10.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğunun tespiti ile 08.03.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    11.07.1986-08.03.2011 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi kesintili 4884 gün sigortalılığı bulunan davacının, Kurumca, 01.02.2003-01.10.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı kabul edildiği, 04.09.2007-01.10.2008 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı ile çakıştığı anlaşılmaktadır.
    Davada öncelikle çözülmesi gereken sorun, davacının çakışan dönemde hangi yasal düzenleme çerçevesinde sigortalı olduğu hususudur.
    Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının başladığı tarihte yürürlükte bulunan anılan Kanunun 24. maddesindeki düzenleme ile “Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; … Anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları …” sigortalı sayılmışlardır. Anılan Yasanın 25. maddesi gereğince, zorunlu sigortalı kabul edilen şirket ortaklarının sigortalılıkları, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer.
    Hâl böyle olunca, mahkemece, öncelikle ihtilaf konusu dönemde, davacının hangi tarihler arasında anonim şirket Kurucu ortağı olduğu, hisse devrinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, çakışan dönemde, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak kabul edilmesi gereken süre, kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmelidir. Anılan dönemde, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık şartlarını taşımadığının tespiti halinde, çakışan dönemde davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu kabul edilerek, 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesi çerçevesinde tahsis şartlarının varlığı irdelenmelidir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yapılacak araştırma sonucu, çakışan dönemde 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılık şartlarının varlığı halinde ise; 01.10.2008 tarihi öncesi dönem yönünden sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığın söz konusu olmaması nedeniyle, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı hususunda, anonim şirkete ait vergi ve
    maliye kayıtları getirtilmek, belirtilen dönemde beyan edilen gelirler saptanmak suretiyle bu çerçevede davacı; emek ve mesaisini ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis ediyorsa, ekonomik yönden geçimini hangi çalışmadan sağlıyorsa o çalışmaya üstünlük tanınmalı, davalı Kuruma 506 sayılı Yasa kapsamında bildirilen hizmetlerin eylemli olup olmadığı araştırılmalı, davacının ekonomik yönden yaşamına etkin olan çalışmanın hangisi olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, varılacak sonucuna göre çakışan dönemde davacının tabi olduğu sigortalılık belirlenerek, tahsis şartlarının varlığı bu çerçevede değerlendirilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi