Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/883
Karar No: 2020/1821
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/883 Esas 2020/1821 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/883 E.  ,  2020/1821 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Bölge Adliye Mahkemesi kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/03/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi ve bırakılan gün de düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    KARAR
    A)Davacı İstemi;
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin iş kazasına uğradığını belirterek 100,00 TL maddi tazminatın ve 40.000 TL manevi tazminatın iş kazası tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı dahilinde davalıdan alınarak davacıya verilmesini, talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 13/01/2017 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat istemini 88.106,30 TL’ye ıslah etmiştir.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendi kusuruyla iş kazasına sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
    İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat isteminin kabulü ile 88.106,30 TL maddi tazminat ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;davalı şirkete atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, iş kazasının meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun olmadığını, iş kazasının tamamen işçinin dikkatsizliği ve talimatlara uygun davranmaması nedeniyle meydana geldiğini, davacının jandarmada verdiği ifade de kazanın tamamen kendisinin hatası olduğunu beyan ettiğini, savcılık tarafından yapılan tahkikat neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı tarafından SGK raporundaki %3,3 Maluliyete itirazı olmadığı halde %8,1 Maluliyet esas alınarak hesap yapılmasının hatalı olduğunu, maluliyet durumunun ... ’dan tespiti gerektiğini, hesapta karar tarihine en yakın asgari ücret katsayısının esas alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ödeneğinin güncel olmasının gerektiğini, öte yandan hükmedilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    a) Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen manevi tazminat alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırının karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL olduğu, yerel mahkemece davacı lehine 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, yerel mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.O halde davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının temyiz sınırının altında kalması nedeniyle Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının H.M.K."nun 362/1-a maddesi uyarınca kesinlikten reddine karar vermek gerekmiştir.
    b) Davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen maddi tazminat alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    1- Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebepler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, 09/07/2013 tarihli iş kazasında sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı şirket tarafından işletilmekte olan mermer ocağında mermer kesimi esnasında bir alt kademeye inmek istemesi üzerine üstünde bulunduğu mermer parçasının kayması neticesinde dengesini kaybedip düşerek iş kazası geçirdiği, SGK tarafından olayın iş kazası olarak kabul edildiği, SGK’nun 06/10/2015 tarihli raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranının %3,3 olarak tespit edildiği, davacı vekilinin bu raporun 22/01/2016 celsede okunması üzerine bir diyeceği olmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin itirazı üzerine SGK Yüksek Sağlık Kurulu’nun 13/05/16 tarihli raporunda ve akabinde Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 22/12/2017 tarihli raporlarında sürekli iş göremezlik oranının %8,1 olarak tespit edildiği, mahkemece bu oran dikkate alınarak hesap bilirkişiden alınan 09/01/2017 tarihli rapora itibarla maddi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, hükme esas alınması gereken sürekli iş göremezlik oranı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.Bu aşamada usuli kazanılmış hak kavramını açıklamak faydalı olacaktır. Usuli kazanılmış hak (Usuli müktesep hak) kavramı davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Öte yandan Usul Hukukuna tabi olan ilkelerden biri olan ve 6100 sayılı HMK’nun 25.maddesinde düzenlenen “taraflarca getirilme ilkesi” kapsamında Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkimin, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağı gibi Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkimin kendiliğinden delil toplayamayacağı da açıktır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda davacı vekilinin SGK sağlık kurulunun 06/10/2015 tarihli raporunda tespit ettiği %3,3 ‘lük sürekli iş göremezlik oranına karşı itirazda bulunmadığı davalı vekilinin itirazı üzerine alınan raporlar neticesinde sürekli iş göremezlik oranının %8,1 olarak tespit edildiği dikkate alındığında mahkemece hükme esas alınacak sürekli iş göremezlik oranının davalı lehine oluşan kazanılmış hak kapsamında %3,3 olduğu açıktır.O halde mahkemece yapılacak iş, hükme esas alınan 09/01/2017 tarihli hesap raporundaki verileri dikkate alarak bu rapordaki sürekli iş göremezlik oranını %3,3 olarak dikkate almak suretiyle davacının maddi tazminat alacağını hesaplatmak, yaptırılacak hesapta davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı da gözeterek, raporda esas alınan bilinen devre tarihi olan 31/12/2017 tarihini ileri çekmemek ve bu tarihten sonra yürürlüğe giren asgari ücretteki farkları da rapora yansıtmamak suretiyle alınacak raporu hükme esas alarak sonucuna göre davacının maddi tazminat alacağı hakkında bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi