22. Hukuk Dairesi 2019/4244 E. , 2019/12541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve gerekçesiz olarak fesh edildiğini beyanla kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını, genel tatil ve hafta tatillerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili alacaklarının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma ile genel tatil ve hafta tatili çalışmalarının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının anlatımına itibarla, fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacı şahitlerinin davalıya karşı işçilik hak ve alacaklarının tahsili istemiyle açtığı davada, benzer talepte bulunduğu anlaşılmakta olup, bu davada işyerindeki çalışma düzeninin belirlenmesi açısından menfaatlerinin bulunduğu açıktır. Salt husumetli şahit beyanı ile sonuca gidilmesi ise mümkün değildir. Dosya içeriğine göre, fazla çalışma yaptığında davacıya ödendiği, bunun dışında fazla çalışma yapıldığına, genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışıldığına dair husumetli şahit beyanı haricinde, bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Çalışılan işyerinin belediye işyeri olması, yapılan işin niteliği gibi hususlar da değerlendirildiğinde usulünce kanıtlanmadığından davanın anılan alacak kalemleri yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacı tarafından talep edilen alacakların davalı tarafından ödenip ödenmediği uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğine göre, davacı tarafından davalı aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/63 esas sayılı dosyası ile takip başlatılmıştır. Davalı vekili tarafından, davacı adına 2012, 2013 ve 2014 yıllarında olmak üzere bir dekont hariç diğerlerinde kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi açıklaması bulunan ve kısım kısım olmak üzere toplam 24.300,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin dekont suretleri sunulmuş ve anılan belgeler ile davacıya ödeme yapıldığı savunulmuştur. Davalı tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle bu belgelere karşı davacının beyanı alındıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.