3. Hukuk Dairesi 2017/5495 E. , 2019/2454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait depo sahasında bulunan 7500 metreküp kapasiteli, 1 nolu tankı 20/04/2012 tarihinden 31/03/2013 tarihine kadar geçerli olmak üzere kiraladığını, kiralanan tankta kimyasalların depolama işinin yapılacağının kararlaştırıldığını, depolanan kimyasalları yurt dışından ithal edip, bu depoya doldurarak satışını yaptığını, 12/06/2012 tarihinde yapılan yönetmelik değişikliğiyle bu ürünlerin ithalatı yasaklandığı için kira akdini mücbir sebeplerle fesih hakkının doğduğunu, 10/01/2013 tarihli ihtarname ile davalıya sözleşmeyi feshettiğini ihbar ve ihtar etmesine rağmen 30/01/2013 tarihinde teminat mektubunun tutarı olan 202.500 USD’nin tahsil edildiğini, davalının aleyhine yapılan icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek ... 14. İcra Müdürlüğü"nün 2014/9124 esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibini devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; kira sözleşmesinin mutabık kalınan usule göre feshedilmediğinin ve ödenmemiş kira bedellerinin bulunduğunun, bu nedenle teminat mektubunun iade edilmediğinin davacıya ihtarname ile bildirildiğini, davacının fesih gerekçesi ile fesih tarihinin çelişkili olduğunu, fesih bildiriminin kira sözleşmesine aykırı olduğunu, davacının dürüstlük kuralını ihlal ettiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile; davalının ... 14. İcra Müdürlüğünün 2014/9124 esas sayılı takip dosyasındaki takip asıl alacağının 210.610,13 TL"lik bölümü ile faiz alacağının 17.397,27 TL"lik bölümüne vaki itirazın iptaline, takibin devamına, kalan bölüme vaki itirazın iptali davasının ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun"una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"unun 299. maddesinde; "kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu belgeler, dayanak genel depo kira sözleşmesi hükümleri ve davacının 14.04.2015 tarihli açıklama dilekçesi incelendiğinde deponun zilyetliğinin davacıya devredilmediği ve depoda davalının işçilerinin çalıştığı anlaşılmakla taraflar arasındaki akdi ilişki kiralama ilişkisi olmayıp hizmet alım ilişkisidir. Bu durumda eldeki davaya bakmakla Sulh Hukuk Mahkemesi görevli değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, TTK"nun 4. ve 5.maddelerinde belirtilen düzenlemeler de dikkate alınarak davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.