16. Hukuk Dairesi 2016/550 E. , 2019/1624 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 350 ada 106 parsel sayılı 29.523,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tutanak ve ekleri, aynı kuvvet ve mahiyette birden fazla kesinleşmiş mahkeme ilamı ibraz edildiği ve taşınmazın malikinin Mahkemece belirlenmesinin uygun olacağı gerekçesiyle kadastro komisyonu tarafından 3402 sayılı Yasa’nın 10/son maddesi uyarınca re"sen Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve dava konusu 350 ada 106 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın ortak miras bırakan ....’den kaldığı ve mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın ortak miras bırakan...’den kaldığı noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde bir paylaşmanın yapılıp yapılmadığı ve yapılan paylaşımda çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği noktasında toplanmıştır. Mahkemece her ne kadar 09.08.1976 tarihli taksim senedine itibar edilerek karar verilmiş ise de, bu taksim senedinin incelenmesinden, mirasçılardan ....arasında düzenlendiği, muris ....’in diğer mirasçılarının veya temsilcilerinin taksim senedinde imzalarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak, mirasçılar arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri ve her bir mirasçının kendi payına düşeni aldıktan sonra terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmiş olması gerekir. Saptanan dava niteliği ile az yukarıda vurgulanan hukuksal olgular dikkate alındığında, yerel mahkemece taksim hususunda yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece ortak miras bırakan Osman Yücel terekesinin murisin ölüm tarihinden sonra tüm mirasçıların katılımıyla yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim neticesinde hangi mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık olarak terekeden hangi menkul ya da gayrimenkullerin verildiği ayrıntılı şekilde araştırılmamış, keşifte dinlenen bilirkişi ve tanıkların taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmekten uzak ve ayrıntı içermeyen beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, ortak miras bırakan ...’in terekesine dahil olup, kadastro sonucunda miras bırakan ya da mirasçıları adına tespit ve tescil edilen dava dışı başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler ile davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, murisin terekesine dahil menkul mallar bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunmakta ise nitelikleri ve adetleri belirlenmeli, mirasçılar arasında aynı nitelikte Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davalar varsa fiili ve hukuki irtibatın varlığı göz önüne alınarak dava dosyalarının birleştirilmesi düşünülmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile uzman fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan kök muris Osman Yücel’in ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde bir paylaşım yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazın hangi mirasçı ya da mirasçılara isabet ettiği, diğer mirasçı ya da mirasçılara miras paylarına karşılık menkul ya da gayrimenkul olarak terekeden ne verildiği, mirasçılardan ....arasında 1976 yılında düzenlenen taksim sözleşmesine diğer mirasçıların önceden ya da sonradan muvafakat verip vermedikleri hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile tespit tutanağı içeriğinin çelişmesi halinde tespit bilirkişilerinin tümü taşınmaz başında dinlenilerek çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, mirasçılar arasında görülüp sonuçlanan ve kesin hükme bağlanan davalar varsa bu davalarda verilen hükümler yapılacak inceleme sırasında dikkate alınmalı, murisin terekesine dahil olan dava dışı taşınmazların tespit tutanakları içeriklerinde paylaşma olgusuna yer verilip verilmediğine bakılmalı, uyuşmazlığın niteliğine göre deliller değerlendirilirken paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı göz önünde tutulmalı, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı 3402 sayılı Yasa’nın 10/d. maddesi uyarınca malikhanesinin doldurulması amacıyla kadastro komisyonu tarafından re"sen mahkemeye gönderildiğine göre, mahkemece 3402 sayılı Yasa’nın 30. maddesi uyarınca resen araştırma yapılarak maliklerin tamamı tespit edilmeli, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözönüne alınmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.