3. Hukuk Dairesi 2017/15463 E. , 2019/2465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı tarafından 27/04/2010 tarihli kaçak elektrik tutanağına istinaden 1.891,60 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, dava dışı kiracı ... hakkında açılan ceza davasında sanığın kaçak elektrik kulanmadığının tespit edildiğini ve beraatine karar verildiğini, kendisinin gerek elektrik kullanımı ve gerekse kaçak elektrik kullanımından dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı tarafından aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6062 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacağın haksız bir şekilde tahsil edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı kuruma ödediği 2.400 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; 27.04.2010 tarihli kaçak/usulsüz ceryan kullanma tespit tutanağında ceryan kullananlar olarak dava dışı kiracılar ... ve ... isimlerinin tespit edildiği, kaçak kullanım var ise davacı tarafından değil de bu kişiler tarafından gerçekleştirildiği, kaldı ki tutanakta adı geçen ve kaçak elektrik kullandığı yazılı olan dava dışı ... hakkında kamu davası açıldığı ve davanın beraatle sonuçlandığı, davacının davalı kuruma herhangi bir borcun bulunmadığı, tahsil edilen bedelin haksız olarak tahsil edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 2.400,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ödenen kaçak elektrik bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Elektrik enerji abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumludur. Hemen belirtmek gerekir ki, burada kullanımın normal ya da kaçak kullanım olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur.
Somut olayda; 27.04.2010 tarihli Kaçak/Usulsüz Ceryan Kullanma Tespit Tutanağında 56759 nolu mesken abonesinin ... olduğu, ceryanı kullanan olarak kiracı ... eşi ..."nin ismi ve imzası bulunduğu, kolon sigortasından ayrı bir hat alarak dağıtım sigortasından bir tanesini beslediğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/304 Esas sayılı ceza davasında; kaçak öncesi ve sonrası kontrol altına alınan dönemlerle arasında bariz fark olmaması, kaçak dönemin tüketim endeksinin kurulu güç ile karşılaştırılmasında kurulu güce yakın tüketim olduğunun gözetilmesi, bilirkişi raporunda bu husus belirtilerek kaçak elektrik kullanılmadığı yönünde görüş bildirilmesi göz önüne alınarak, sanık ..."nin atılı suçu işlediği yönünde ciddi şüphe oluştuğundan beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanununun 74.maddesinde; “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir.
Davacı taraf, tutanağın aksini ispat edemediği gibi, fiili kullanıcı ile birlikte kaçak enerji bedelinden müteselsilen sorumludur.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın konusunda uzman bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.