Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19646
Karar No: 2018/2736
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19646 Esas 2018/2736 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/19646 E.  ,  2018/2736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    1-Feri Müdahil Kurum vekili 16.08.2016 tarihli dilekçesi ile...Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait 12.07.2016 tarih ve 2016/08 Esas, 2016/162 Karar sayılı ilamın temyizini talep etmiştir.
    Mahkemece 19.10.2016 tarihli ek karar ile davada taraf sıfatı bulunmayan feri müdahilin temyiz hakkının bulunmayacağından bahisle temyiz başvurusunun REDDİNE, karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen 19.10.2016 tarihli ek karar feri müdahil Kurum vekiline 25.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup karar feri müdahil Kurum vekilince 31.10.2016 tarihinde temyiz edilmiştir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile değişik 7. maddesinin son fıkrasında; “ Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kurum"a re"sen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür ” hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda ise; dava, 6552 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden sonra açılmış olup anılan Kanun"un 64. maddesi gereğince fer"i müdahilliği söz konusu olan Kurum’un kanun yoluna başvuru hakkı bulunduğundan yazılı şekilde Mahkemece hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, Mahkemenin feri müdahil Kurum vekilinin 19.10.2016 tarihli ek kararına karşı yöneltmiş olduğu temyiz itirazları kabul edilmeli ve ek karar kaldırılmalıdır.
    SONUÇ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait 2016/08 Esas, 2016/162 Karar sayılı ve 19.10.2016 tarihli EK KARARININ yukarıda açıklanan nedenlerle KALDIRILMASINA,
    2- Feri müdahil Kurum vekilinin Mahkeme"nin 12.07.2016 tarih ve 2016/08 Esas, 2016/162 Karar sayılı ilamına karşı yöneltmiş olduğu temyiz itirazına gelince,
    Dava, davacının davalı işyerinde Kurum’a hiç hizmet bildirimi yapılmayan 29.01.2013-21.05.2014 tarihleri arasındaki dönemde aylık net 900 TL ücret ile çalıştığının , Kurum’a eksik hizmet bildiriminin yapıldığı 21.05.2014-30.10.2014 tarihleri arasındaki dönemde her ay için 30 gün üzerinden çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin yöntemince kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 20.04.2000 tarihinden itibaren SSK dan yaşlılık aylığı almakta olduğu, 21.05.2014 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işyerince düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davalı işyerince davacı adına 21.05.2014-30.10.2014 tarihleri arasında her ay için 6 gün üzerinden Kurum’a hizmet bildiriminde bulunulduğu, noterlikçe düzenlenmiş ve onaylanmış olan 21.05.2014 tarihinden itibaren ayda 6 gün üzerinden çalışılacağını bildiren hizmet sözleşmesinin davacı ve davalı işyeri sahibince imzalanmış olduğu, yapılan ücret araştırmasına dair yazı cevapları ile alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu , duruşmalarda davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, duruşmalarda dinlenilen tanıkların ihtilaf konusu dönemin tamamında davalı işyerinin kayıtlı çalışanı oldukları denetlenemediğinden dinlenilen tanıkların Yargıtay"ın aradığı nitelikte tanıklardan olup olmadığı anlaşılmamakla gerçek çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtlanmadan Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davacının "E" Sınıfı Sürücü Belgesi olup olmadığını Emniyet Müdürlüğünden sormak, davalı işyerine ait ihtilaf konusu dönem bordrolarını getirtmek, ihtilaf konusu tüm dönemde çalışma kaydı bulunan davalı işyeri çalışanlarının re"sen tespit edilerek tanık olarak beyanlarına başvurmak, tanıkların beyanları ile yetinilmemesi, adreslerine ulaşılamaması veya dönem bordrolarının Kurum"a verilmemiş olması halinde davacının...Belediye Otogarında çalıştığı hatlarda dava konusu edilen dönem içinde çalışan diğer şoförlerin isimlerini tespit edip tanık sıfatıyla bilgilerine başvurmak, davacının yapmış olduğu aylık sefer sayısı da gözetilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının dava konusu edilen dönem içinde aldığı trafik cezalarını araştırıp bu cezaların davalıya ait aracı kullanırken alınan cezalar olup olmadığını belirlemek, davacının mesleği ile ilgili bir dernek veya oda kaydının bulunup bulunmadığının tespit etmek ve davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi