10. Hukuk Dairesi 2014/17267 E. , 2014/19331 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 11.07.2013
No : 2012/336-2013/899
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Dava, davacının, davalılara ait iki ayrı çiftlik evinde gece bekçisi ve bahçıvan olarak 03.07.2003-12.05.2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine dair olup, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 13.10.2003-07.05.2007 tarihlerinde davalılar T.. A.. ve dahili davalılar murisi A.. P.."nın işçisi olarak ve asgari ücretle çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Davacının hizmet cetvelinin incelenmesinde, 13.10.2003-07.05.2007 tarihleri arasında davalılardan T.. A..’ın ortağı bulunduğu M.. Mak.San. ve Tic.AŞ’’den bildirimlerinin yapıldığı, yine dava dışı şirket tarafından düzenlenen bu dönemlere ilişkin bir kısım davacı imzalı olmak üzere ücret bordrolarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece verilen ilk hüküm de, davacının dava dışı şirketten bildirimlerinin yapılmış olması karşısında hukuki yarar bulunmadığı sebebiyle reddedilmiştir. Dairemizce de , “ … hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, gerçek hizmet ilişkisinin nerede ve hangi işveren nezdinde geçtiğinin belirlenmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır. Fiili ve gerçek çalışmanın bulunmadığı bir işyerinden bildirim yapılmış olması bu davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını göstermeyeceği … “ gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma gereği tam olarak yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
Mahkemece yapılacak iş, davacının fiili olarak çalışmalarının hangi işveren nezdinde geçtiğinin tam olarak tespiti açısından, bu dönemlere ilişkin olarak gerek Kurum nezdinde gerekse dava dışı şirket bünyesinde davacının çalışmalarına ilişkin tüm belge ve evraklar temin edilip irdelenmeli, ayrıca davacının bu dönemlerde, emir ve talimatları kimden aldığı, ücretini ne şekilde ve kimin ödediği hususları tespit edilmeli, davaya konu dönemdeki davacının çalışmalarının bildirildiği şirkete ait aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı, davacı ile birlikte çalışmaları olan kişiler ile gerektiğinde aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak re’sen bilgi ve görgülerine başvurulmalı; dava dışı şirket nezdinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli; yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile davacının çalışmalarındaki kesinti olup olmadığı, çalışma süreleri nazara alınmalı; çelişkiler olursa, usulünce giderilmeli, dava konusu dönemde davacının bildirimlerinin yapıldığı dava dışı M.. Mak. San. ve Tic. AŞ’nin de hak alanını ilgilendirdiğinden dava dışı şirkete ihbar edilerek,
gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.