10. Hukuk Dairesi 2014/13550 E. , 2014/19336 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İzmir 10. İş Mahkemesi
Tarihi :07.04.2014
No :2012/489-2014/158
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesi ile 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalı, diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
Eldeki davada, davacı, 01.02.2002-05.10.2012 tarihleri arası geçen çalışmaların tespitini istemiştir. Davacının, hizmet cetvelinin incelenmesinden, 2002/1. dönemden 20.08.2006 tarihine kadar çoğunlukla Mayıs ile Ağustos arası olmak üzere dava dışı A.. O.. T.. A.Ş. ve O.. A.. Ürün İth. İhr. San. Tic AŞ’den bildirimleri olduğu görülmektedir.
Mahkemece, kısmen kabul kararı ile M.. 2 Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na ait tescilsiz kapıcılık işyerinde 01.02.2002-05.10.2012 tarihleri arasında kısmi süreli olarak toplam 1418 gün çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin, 20.08.2006 – 05.10.2012 tarihleri arasındaki kabulü yerindedir. Davacının talep konusu dönemde kesintisiz geçen çalışmaların tespitini istediği davada, davacının dava dışı işverenler nezdinde kesintili çalışmaları bulunan 2002-2006 dönemi yönünden ise hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin 01.02.2002- 20.08.2006 tarihleri arasında hak düşürücü sürenin dolması sebebiyle red kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
O hâlde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı ve davalılardan Mercankent 2 Apt. Yönt."ne iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.