Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14867
Karar No: 2019/12598
Karar Tarihi: 11.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/14867 Esas 2019/12598 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/14867 E.  ,  2019/12598 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından fazla çalışma ücretinin ödenmemesi nedeniyle haklı sebeple feshedildiğini, davacının ilk bir yıl şehir içinde günlük en az 12 saat çalıştığını, ücretinin 1.000,00-TL olduğunu, 01/01/2014 tarihinden sonra uzun yol şoförlüğü yaptığını, net ücretinin 1.250,00-TL olduğunu, ayda en az 20 gün şehir dışına gittiğini, bu dönemde en erken 20.00 de dönebildiğini, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, iş yerinde ödemelerin gününde yapıldığını, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut uyuşmazlıkta davacı 01/01/2014 tarihine kadar şehir içinde günde 12 saat çalıştığını beyan etmiş, bu tarihten sonra ise ayda en az 20 gün şehir dışında çalıştığını beyanla fazla çalışma ücreti talep etmiştir. Mahkemece tanık anlatımlarına itibar edilerek hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tanık anlatımlarına göre, günde 12 saat, 1,5 saat ara dinlenmesi kullanarak 10,5 saat çalıştığı benimsenmiş ise de, bu kabul şekli hatalı olup, tanıkların anlatımları ile örtüşmemektedir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları -genel olarak- davacının 08.00-19.30 saatleri arasında , davalı tanıkları ise 08.30-18.00 saatleri arasında çalıştığını ifade etmiştir.
    Ayrıca somut olayda davacı 01.01.2014 tarihinden önce ve sonra iki ayrı çalışma düzenine göre çalıştığını ileri sürmüştür. Dinlenen tanıkların davacının 01.01.2014 tarihinden sonra şehir dışındaki çalışması ile ilgili olarak davacı ile birlikte aynı dönemde aynı kamyonda birlikte çalışmaması sebebiyle, çalışma düzenini bilemeyeceği dikkate alınmamıştır. Hal böyle iken, davacının 01.01.2014 tarihinden sonraki döneme ilişkin fazla çalışma iddiasını ispatlayamadığının kabulü ile bu döneme ilişkin talebin reddi gerekirken, kabulü hatalıdır.
    Davacının 01/01/2014 döneminden önceki fazla çalışma iddiası yönünden ise, davacı tanıklarının anlatımlarına itibar edilerek davacının haftada 6 gün 08.00-19.30 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile buna göre belirlenen fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekir.
    2-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Somut uyuşmazlıkta davacı 14 gün yıllık izin hakkından 6 gününü kullandığını, 8 günlük yıllık izin ücreti alacağı bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece 8 gün tutarındaki yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmış ise de, gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun mülga 77. maddesi, gerekse 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 80. maddesine göre, yıllık izin ücreti alacağının net miktarının hesaplanmasında, gelir vergisi ve damga vergisinin yanında sigorta primi ve işsizlik primi kesintisi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
    Benzer şekilde davalı tarafından sunulan 07/09/2014 tarihli Ak bank"a ait ödeme dekontunda davacının hesabına 166,66 TL yatırıldığı, dekont üzerine el yazısı ile 4 günlük izin ücreti açıklaması yapıldığı, 2014 ağustos bordrosunda 166,66 TL ek net ödeme tahakkuku yapıldığı tespit edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise , davacının sadece 6 günlük iznini kullandığını beyan ettiği dikkate alınarak bu miktarın mahsup edilmediği, raporda dava tarihinden sonra ödenen bu miktarın mahsup edilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirine bırakıldığı ifade edilmesine rağmen, mahkemece bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaması da hatalı bulunmuştur.
    Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi