
Esas No: 2021/934
Karar No: 2021/2621
Karar Tarihi: 24.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/934 Esas 2021/2621 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/934
Karar No : 2021/2621
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 22/12/2020 tarih ve E:2018/3041, K:2020/3780 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 30/12/2017 tarih ve 30286 1. Mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 28/12/2017 tarih ve 7617 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının (a) fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 22/12/2020 tarih ve E:2018/3041, K:2020/3780 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmemiş,
İptal isteminin dilekçe içeriği ve ileri sürülen hukuka aykırılık sebepleriyle sınırlı olarak incelenmesi gerektiği belirtilerek;
01/01/2018 tarihinden itibaren dağıtım şirketleri tarafından dağıtım sistemi kullanıcılarına ve görevli tedarik şirketleri tarafından serbest olmayan tüketiciler ile serbest tüketici olmasına rağmen tedarikçisini seçmeyen tüketicilere uygulanacak tarifenin belirlendiği 7617 sayılı Kurul kararının (a) fıkrasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (i), (j) ve (cc) bentleri, 17. maddesinin dördüncü fıkrası ile altıncı fıkrasının (ç) ve (d) bentlerine yer verilerek;
Dağıtım şirketlerinin dağıtım faaliyeti çerçevesinde yürüttüğü hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemelerin tarifeler yoluyla belirlendiği; tarifelerle, doğal tekel niteliğindeki dağıtım şirketlerinin aşırı kâr elde ederek piyasa konumlarını kötüye kullanmalarına karşı tüketicilerin korunması sağlanırken, kamu hizmetinin kesintisiz sürdürülmesi için gerekli bakımların ve yeni yatırımların yapılması ile dağıtım şirketlerinin mâkul bir gelir elde etmesinin sağlandığı;
Dağıtım tarifelerinin, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerdiği; Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler de dağıtım tarifelerinde yer aldığı ve tüketicilere yansıtıldığı; dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranların ise, bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde yine Kurul tarafından belirlendiği;
Teknik ve teknik olmayan kaybın, temelde birbirinden ayrıştırılması zor olan elektrik sistemlerinde sistem elemanlarının iç tüketimlerinden kaynaklanan teknik kayıplar ile kaçak kullanımlar olmak üzere iki bileşenden oluştuğu; teknik kayıpların trafo kayıpları, hat kayıpları ve sayaç kayıplarından kaynaklandığı; kaçak olarak nitelendirilen teknik olmayan kayıpların ise ahlâki, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik nedenleri bulunduğu;
Bu kayıplardan doğan maliyet perakende satış tarifesinin bir unsuru iken, teknik ve teknik olmayan kaybın düşürülmesine ilişkin yükümlülüklerin dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda olduğu; ancak, piyasa yapısı içerisinde serbet tüketici limitinin düşmesine bağlı olarak, serbest tüketici hakkını kullanan tüketicilerin perakende satış tarifesinden çıkmaları ve toptan satış piyasasından elektrik alma imkânına kavuşmaları doğrultusunda sayaçları incelenerek belli bir metodoloji uyarınca belirlenmiş teknik kayıp oranında bir kayıp miktarının tedarikçi firmaya yansıtıldığı; dolayısıyla serbest tüketicilere satış yapan tedarik şirketlerinin kaçak kullanımdan doğan maliyetlerden etkilenmediği;
Söz konusu uygulamaların serbest tüketicilere satış yapan şirketlere sağladığı bu avantaj sonucunda elde ettikleri fiyat avantajını serbest tüketicilere yansıtmalarının serbest tüketici hakkını kullanan tüketici sayısının artmasına neden olduğu ve bunun sonucu olarak da perakende satış tarifesinden elektrik alan serbest olmayan tüketiciler üzerindeki yükün giderek artmaya devam ettiği; bu koşullar altında yapılan dağıtım şirketlerinin özelleştirme ihalelerinde, şirketler tarafından dağıtım bölgelerindeki kaçak miktarlarının da teklif edilen fiyata yansıtıldığı;
Bu nedenle, teknik ve teknik olmayan kaybı düşürmek için yapılacak yatırımların, kaçak kullanımla mücadele için yapılması düşünülen işletme ve yatırım harcamaları ile birlikte dikkate alınması gerektiği; nitekim, kanun koyucunun da 6446 sayılı Kanun'un 17. maddesinde teknik ve teknik olmayan kayıp maliyetini dağıtım tarifesinin bir unsuru olarak öngördüğü;
Bu itibarla, elektrik üretim, iletim, dağıtım ve tedarikinde oluşan ve maliyetin bir parçası olan teknik ve teknik olmayan kayıp maliyetinin, elektrik piyasası faaliyetlerinin düzgün yürütülmesi, kaliteli ve sürekli bir elektrik hizmeti sağlanmasının temini için tüketicilere yansıtıldığı sonucuna varıldığı;
01/01/2007-31/12/2010 tarihleri arasındaki Geçiş Döneminde perakende satış bedeli içerisinde; faturalama, okuma ve perakende satış hizmetine ilişkin tüm maliyetler yer almakta iken, 2011 yılından itibaren perakende satış hizmeti bedelinin, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma dışında perakende satış hizmeti bedeli olarak ikiye ayrıştırıldığı; dağıtım ve görevli perakende satış şirketlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrıştırılmasından sonra sayaç okuma bedelinin, dağıtım şirketleri tarafından tahsil edilmeye başlandığı;
2013 yılından itibaren 6446 sayılı Kanun'un öngördüğü şekliyle dağıtım şirketlerinin ayrışarak dağıtım ve görevli tedarik faaliyetininin ayrı şirketler altında yürütmeye başlandığı; Ancak, 2010 yılında onaylanan dağıtım şirketlerinin 2011-2015 2. Uygulama Dönemi gelir gereksinimleri kapsamında tarifeleri ile Uygulama Usul ve Esaslarının 2015 yılında gözden geçirilmesi kararlaştırılarak mevcut uygulamaya devam edildiği; 2015 yılında yapılan gözden geçirme çalışmaları neticesinde, ilgili mevzuat kapsamında dağıtım şirketlerinin 2016-2020 3. Uygulama Dönemi gelir gereksinimleri ve Tarife Usul ve Esasları'nın onaylandığı;
Bu aşamada, 31/12/2015 tarihinde yürürlüğe giren Usul ve Esaslar ile dağıtım tarifeleri kapsamında faturalarda gösterilen dağıtım, kayıp-kaçak, sayaç okuma ve iletim bedellerinin, dağıtım ve görevli tedarik faaliyetinin ayrışması neticesinde ayrı olarak izlenmesine son verilerek söz konusu bedellerin tek bir bedel altında gösterilmesinin benimsendiği;
Nitekim, 01/01/2016 tarihinde yürürlüğe giren Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'in 5. maddesinin birinci fıkrası uyarınca sayaç okuma bedeli, iletim bedeli ve teknik ve teknik olmayan kayıp bedelinin, dağıtım bedeli altında birleştirildiği; Aynı şekilde 01/01/2016 tarihinde yürürlüğe giren Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'in 5. maddesinin birinci fıkrası uyarınca 01/01/2016 tarihinden önce ayrı bir bedel olarak hesaplanan perakende satış hizmeti bedelinin, 01/01/2016 tarihinden itibaren aktif enerji bedeli içerisinde faturalara yansıtıldığı;
2016-2020 3. Uygulama Döneminde yeni bir tarife metodolojisinin yürürlüğe girdiği ve söz konusu metodolojiyle birlikte, faturalarda aktif enerji bedeli ve dağıtım bedeli olarak iki temel bileşen bulunması nedeniyle artık dağıtım tarifesinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği; 6446 sayılı Kanun'un öngördüğü hukukî ayrıştırma dikkate alınarak fatura bileşenlerinin sayısının azaltıldığı ve her bir maliyet kaleminin ilişkili olduğu temel maliyet bileşeni içerisinde hesaplanmaya başlandığı; bu çerçevede sayaç okuma bedelinin de, dağıtım bedelinin bir unsuru olarak tüketicilere yansıtıldığı sonucuna varıldığı;
6446 sayılı Kanun'un, dağıtım şirketlerini, dağıtım tesislerini yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmakla yükümlü kıldığı; özelleştirme sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetinin kamuya ait olduğunu belirttiği; özelleştirilen elektrik dağıtım tesis ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım planlaması ve uygulamasında onay ve değişiklik yetkisini Kurula verdiği;
Görüldüğü üzere, dağıtım tesisinin varlığının, dağıtım faaliyetinin yürütülebilmesi için zorunlu olduğu; kamu hizmeti niteliğindeki bu faaliyetin yerine getirilebilmesi için oluşan maliyetin, dağıtım bedeli olarak kullanıcılara yansıtıldığı; Kanun'un, dağıtım faaliyeti için onaylanan gelir tavanları ile öngörülen dağıtıma esas enerji ve abone grubu oransallıkları ile elde edilen dağıtım bedelinin yansıtılmasında herhangi bir istisnaî kurala yer vermediği ve dağıtım sistemi kullanıcılarının tamamını yükümlü kıldığı;
Öte yandan, davacı şirket ile ilgili perakende elektrik satış şirketi arasında imzalanan ikili anlaşmayla belirlenen elektrik birim satış fiyatının, ilgili perakende elektrik satış şirketi tarafından ulusal tarifedeki aktif enerji birim satış fiyatı üzerinden faturalandırmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, serbest tüketici niteliğini haiz davacı şirketin söz konusu anlaşmayı iradi olarak imzaladığı ve revize etme imkânı olduğu dikkate alındığında, davacının bu iddiasına da itibar edilmediği;
Bu itibarla, yukarıda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde dava konusu Kurul kararının (a) fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; kayıp-kaçak bedelinin Daire kararında belirtildiğinin aksine, elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyeti olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, Kanun ile davalı Kuruma sınırsız bir fiyatlandırma yetkisinin tanınmadığı, ikili anlaşma imzalanan perakende elektrik satış şirketinin aşırı ifa güçlüğünden bahisle elektrik birim satış fiyatını ulusal tarifedeki aktif enerji birim satış fiyatı üzerinden faturalandırdığı, elektrik birim fiyatındaki artış nedeniyle şirketin faaliyetini yürütmekte zorlandığı, kayıp-kaçak bedelinin dürüst tüketicilere yansıtılmasının hakkaniyete aykırı olduğu, tüketicilerden dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedeli tahsil edilmesinin hukuk kurallarıyla bağdaşmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 22/12/2020 tarih ve E:2018/3041, K:2020/3780 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 24/11/2021 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.