4. Hukuk Dairesi 2016/7917 E. , 2018/4460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat; birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...-Bir İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 18/02/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 20/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Tarafların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Asıl dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davacı Türkiye Elektirik İletişim A.Ş."ye ait ... (...) trafo merkezi sahası içerisinde kalan ve ... ... (şeker) kağıt Fabrikası sahası göç merkezine bağlanan yer altı hattını oluşturan kabloların davalı tarafından sökülerek alındığını, ceza yargılamasında davalının suçlamaları inkar etmediğini, ...-... Kağıt Fabrikasının söküm ve yıkım işini ... A.Ş. isimli şirketten aldığını, fabrikanın hurdalarına ek olarak kalorifer kazanlarını ve kabloları da aldığını ve kendisine müdahale edilmediğini beyan ettiğini, ceza yargılaması sonunda kabloların davacıya ait olduğunu ispat edecek herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı ve davalının ibraz ettiği sözleşme uyarınca fabrika sahası içerisinde bulunan mallardan elde edilecek semereye sahip olacağı, davalının da buna dayanarak fabrika içerisinde bulunan kabloları söktüğü gerekçesiyle beraatine karar verildiğini, kararı temyiz ettiklerini, dava konusu kabloların trafo merkezi sahasından alındığını, ceza dosyasında bahsi geçen fabrika sahasından alınmadığını, davalı ile ... A.Ş. arasındaki sözleşmenin davacı ..."ı bağlamayacağını ve davacının mallarına müdahale hakkı vermeyeceğini, trafo merkezi sahası içindeki kanallarda bulunan kabloların davacı kuruma aidiyetinin aşikar olduğunu, davalının söz konusu kabloların ... A.Ş. ‘ye ait olduğuna dair bilgi ve belge sunmadığını, TMK’nun 727. maddesi uyarınca kuruluş tesisleri dışında olan elektrik mecralarının dahi kanunen davacı kurum mülkiyetinde kabul
edildiğini, hırsızlık kastı olmasa dahi davalının ceza dosyasında kabloların ..."a ait olduğunu öğrendiğini, kabloları iade etmediğini ve bedelini ödemediğini, bu suretle sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiğini ve ceza dosyasının sonucunun beklenmesinin gerekmediğini belirterek, uğranılan maddi zararın tazmini ile tespit masraflarının davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu benimsenerek asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir .
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davalı ... hakkında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/250 esas, 2014/356 karar sayılı dosyası ile kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık suçundan yapılan yargılamada, davalının ibraz ettiği sözleşme gereğince taşınmaz içinde bulunan bütün malların yıkımı ve elde edilecek semereye sahip olacağının belirtildiği, davalının buna dayanarak fabrika içerisindeki kabloları da söktüğü, davacının kabloların mülkiyetinin kendilerine ait olduğuna dair hiçbir bilgi ve belge ibraz etmedikleri gerekçesiyle davalının atılı suçtan beraatine karar verilmiş olup, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onandığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK" nın 74. maddesi (818 sayılı BK"nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, ceza mahkemesinde belirlenen maddi olgu hukuk hakimini bağlar. Ceza mahkemesinde belirlenen maddi olgulardan anlaşılacağı üzere, davacının dava konusu kabloların kendisine ait olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı gibi, 4721 sayılı TMK’nun 718/1 maddesi uyarınca dava konusu eşyanın davalıya ait olduğunun kabulünün gerektiğinden bahisle davalının atılı suçu işlediği sabit görülmeyerek beraatine karar verilmiştir. Şu halde, Ceza mahkemesince belirlenen maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması, bozma nedenine göre davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının inclenmemesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davalı ...-... İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince;
Birleşen dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; birleşen davada, asıl davaya konu edilen maddi zarardan davalının da sorumlu olduğunu belirterek, uğranılan maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; birleşen davanın reddine karar verilmiştir .
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinde, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda, davalı kendisini bir vekille temsil ettirmiş ve açılan dava
ret ile sonuçlanmış olmakla; davalı lehine reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yerel mahkemece bu husus gözetilmeden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir. Bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle asıl dava yönünden davalı ... yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle birleşen dava yönünden davalı ...-... İnş. Nak. San. Tic. Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine, davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların isteleri halinde geri verilmesine 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.