
Esas No: 2016/14890
Karar No: 2019/12605
Karar Tarihi: 11.06.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/14890 Esas 2019/12605 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde incir işleme ve paketleme işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyumazlıkta tanık anlatımlarına itibar edilerek hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanıklardan ....ile...’in anlatımları dikkate alınmadan değerlendirme yapılmış ise de, anılan hatanın sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Ne var ki, bilirkişi ek raporunda davacının 2006 yılı Ekim ayı ve Kasım ayına ait bordrolarında fazla çalışma tahakkuku bulunduğu belirtilerek bu tahakkuk miktarlarının mahsubu suretiyle hesaplama yapılması hatalıdır. Anılan bordrolar imzalı olup, davacı imzalı bordrolara karşı ihtirazı kayıt ileri sürmemiştir. Bu halde, fazla çalışma ücreti tahakkuku içeren imzalı bordroların bulunduğu dönemin tamamen dışlanması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi hatalıdır.
3-Davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre 356,89 TL olarak belirlenmiş ise de, dava ve ıslah dilekçeleri dikkate alındığında ( fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim miktarı hariç olmak üzere) reddedilen miktar üzerinden hükmedilecek vekalet ücretinin aynı Tarifenin 13/1-2 maddesine göre maktu vekalet ücreti olması gerektiği dikkate alınmalıdır.
Mahkemece belirtilen yönler dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.