21. Hukuk Dairesi 2018/271 E. , 2018/2782 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılardan ...ve Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı ... vekillinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 06/05/2005 tarihli iş kazası sonucu davacının maluliyete uğraması nedeniyle sigortalı ile beraber anne ve kardeşinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı sigortalı Mülkiye Saçlı’nın ...’e ait tarlada, yüklenici şirketlerin üstlendiği yabani ot ayıklama işinde tarım işçisi olarak çalışırken olay günü, işin bitmesini mütakiben servis olarak kullanılan aracın kamyon kasasında eve dönüş esnasında aracın yoldan çıkması ve bankete yuvarlanmaso neticesinde davacı ile beraber kamyon kasasında bulunan diğer işçilerin yaralandığı, davacının maluliyet oranının ... tarafından %0 olarak tespit edildiği, iş kazasının gerçekleşmesinde davacının da içinde bulunduğu kazazede işçilerin tamamına %5 oranında müterafik kusur verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece verilen 10/06/2010 tarihli ilk kararda davacıların manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat istemleri hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu karara karşı ...vekilinin hükmün onanmasını talep ederken, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 03/05/2012 tarih 2010/13188 Esas – 2012/7207 Karar sayılı ilamıyla davacının maluliyet oranın belirlenerek kesinleştirilmesi, %0 oranındaki maluliyetin tespiti halinde dahi uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece verilen 19/09/2013 tarihli ikinci karar ile davanın tamamen reddine karar verildiği, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 27/02/2017 tarih 2016/14810 Esas – 2017/1443 Karar sayılı ilamıyla davacı sigortalı lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi yönünden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece temyize konu iş bu karar ile davacı sigortalı Mülkiye Saçlı lehine 8.000 TL manevi tazminatın davalı ...’den kaza tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsiline, diğer davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı sigortalı Mülkiye Saçlı maddi tazminat isteminin reddine, davacı eş ve kardeşin maddi tazminat istemleri hakında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda; Mahkemece verilen 10/06/2010 tarihli ilk kararda davacıların tamamının maddi tazminat istemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve bu kısmın bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği dikkate alındığında bu talep hakkında yeniden karar verilerek vekalet ücreti miktarlarının yeniden belirlenmesi usuli kazanılmış hakka aykırı olmuştur.
3- 6100 sayılı HMK"nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26.maddesine göre ise Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Davacının dava dilekçesinde manevi tazminat istemini Davalı ... hariç diğer davalılardan talep ettiği halde mahkemece talep aşılmak suretiyle Davalı ... lehine de manevi tazminatın reddolan kısmı üzerinden red vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Aynı zamanda karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nün10/1.maddesinde Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.10/2. Madddesinde ise Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. 10/3.maddesinde ise Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
Somut olayda davacı ... Saçlı lehine tarifeye göre vekalet ücreti takdir edilirken davalı ... lehine tarifeye aykırı olacak şekilde vekalet ücreti takdir edilmesi ve ...’dan manevi tazminat talep edilmemesine karşın manevi tazminatın reddilen kısmı üzerinden ... lehine vekalet ücreti takdiri de hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 Sayılı HMK"nun 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen 03/10/2017 tarih 2017/162 Esas ve 2017/205 Karar sayılı kararın hüküm fıkrasının tamamının silinerek yerine
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 8.000,00 TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 06/05/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."den alınarak davacı ... Saçlı"ya verilmesine, diğer davalılar yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacılar ... ve İbrahim Halil Saçlının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3- Davacıların maddi tazminat talebi hakkında bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen karar dikkate alınarak KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4- Davacı ... Saçlı lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden davacı ... Saçlı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince 1.980,00 TL ücreti vekaletin davalı ..."den alınarak davacı ... Saçlı"ya verilmesine,
5- Davacı ... Saçlı lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının reddedilen kısmı yönünden davalı ... kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacı ... Saçlı"dan alınarak davalı ..."e verilmesine,
6- Davacılar ... ve ..."nın manevi tazminat talebi reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 1.980 TL ücreti vekaletin davacılar ... ve ..."dan alınarak kendisini vekile temzil ettren ..."e verilmesine,
7- Maddi tazminat talebi atiye bırakılmış bulunduğundan davalı ... kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden (kesinleşen karar dikkate alınarak) 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
8- Maddi tazminat talebi atiye bırakılmış bulunduğundan davalı ... kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden (kesinleşen karar dikkate alınarak) 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine,
9- Alınması gerekli 546,48 TL harcın davalı ..."den alınarak Hazineye irat kaydına,
10- Yargılama sebebiyle yapılan bozma öncesi 128,00 TL; bozma sonrası 88,50 TL olmak üzere toplam 216,50 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 11,92 TL"sinin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
11- Taraflarca yatırılan avansın arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılar ile davalılardan ..."e yükletilmesine, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.