Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4610
Karar No: 2018/4470
Karar Tarihi: 24.05.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4610 Esas 2018/4470 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/4610 E.  ,  2018/4470 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR/KARŞI
    DAVALILAR : 1-... 2-... vekili Avukat ...
    DAVALILAR/KARŞI
    DAVACILAR : 1-... 2-... 3-... 4-... vekili Avukat ...

    Asıl davada davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 27/07/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat, karşı davada davacılar ..., ..., ..., ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine 12/09/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın ve karşı davanın reddine dair verilen 08/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava ve karşı dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı- karşı davalılar vekili, davalıların kendilerini, müvekkilleri ile birlikte yaşadıkları İshak Ağa Villaları’nın yöneticisi ilan ettiklerini ve bu sıfatla da site sakinlerinden kendilerine site yönetimi olarak vekaletname çıkarmalarını ve başta ekonomik hususlarda elektronik postalar gönderdiklerini, site yönetimi adına yayın yapan bir internet sitesi oluşturduklarını, davacıların site yönetimine gerçekte olmayan bir aidat borcu bulunduğuna ilişkin haksız yayınlarla müvekkillerinin mali ve ekonomik durumları hakkında asılsız iddialarda bulunarak müvekkillerinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek meydana gelen manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı- karşı davacılar vekili ise, davacıların uzun bir süredir sitenin ortak giderlerine ait taahhütlerini yerine getirmediklerini, bir kaç yıldır aidat ödemekten kaçınmak suretiyle kurulmaya çalışılan düzeni bozmak için hareket ettiklerini belirterek müvekkillerinin manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, birden fazla konuttan oluşan site şeklindeki yerlerde kat malikleri kurulu tarafından bir yönetim oluşturulmaması halinde, diğer kat maliklerinin site için gerekli masrafları Borçlar Kanunu vekaletsiz iş görme hükümlerine göre hizmetten yararlanan kat maliklerinden hizmet bedelini tahsil edebileceğini ve Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/435 esas 2013/461 karar sayılı dosyasında verilen karara göre de ./..
    -2-


    davacı-karşı davalıların site kat maliklerine borcu olduğu sabit olup, davalı- karşı davacıların, davacı-karşı davalıların borçlarını bildirimleri gerçeğe aykırı olmadığı gibi davacı-karşı davalıların kişilik haklarına saldırı amacıyla da yapılmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine; karşı dava yönünden ise herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin deliller tartışılmadan reddine karar verilmiştir.
    Anayasa’nın 141’nci maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
    Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    6100 sayılı HMK" nun ""Hükmün kapsamı"" başlıklı 297. maddesinde; hükümde nelerin yer alacağı belirtilmiştir. Özellikle 1. fıkranın (c) bendinde "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri"" kapsayacağı belirtilmiştir. Yine Anayasa"nın 141. maddesine göre mahkeme kararlarının gerekçe ihtiva etmesi zorunludur. Zira, taraflar ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe içermesi halinde mümkün olabilir. Temyiz konusu kararda ise, karşı dava yönünden herhangi bir açıklama yapılmaksızın, gerekçe gösterilmeden hüküm oluşturulduğundan kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi