21. Hukuk Dairesi 2016/13491 E. , 2018/2798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının ... Belediyesi Sağlık Müdürlüğü bünyesinde 01.06.2008 – 02.10.2009 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının asıl işvereni ... olduğu ve alt işverenlerinin ... Tur Şirketi, ... Madencilik Elek. Tur. Tem. Şirketi, ... İnş. Maden ... Hiz. Ltd. Şti. ve ... Ltd. Şti. olan ... Belediyesi işyerinde 01.06.2008 – 02.10.2009 tarihleri arasında hizmet akdi ve ücret bordrolarındaki ücretlerle sürekli çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ... Belediyesi"ne ait poliklinikte hemşire olarak çalıştığını beyan eden davacının 21.06.2008 – 06.01.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ... Temizlik Tur. İlaçlama İnş. ve Oto. San. Ltd. Şti., 29.01.2009 – 27.02.2009 ve 28.02.2009 – 2903.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının... Elektronik İnş. Tur. Tem. .... Ltd. Şti."nin farklı sicil numaralı işyerlerinden, 02.05.2009 – 31.05.2009 tarihleri arasındaki çalışmalarının ... İnş. Mad. ... Hiz. Ltd. Şti."nden ve 09.06.2009 – 09.07.2009 tarihleri arasındaki çalışmalarının da ... Belediyesi ... Yar. İşl. Müd."den davalı Kurum"a bildirildiği, söz konusu işyerlerinin hepsinin dosyada mevcut işe giriş bildirgelerindeki adreslerinin ..."nın davacının çalıştığını beyan ettiği ...Caddesi"ndeki merkez polikliniği olduğu, bordro tanıklarınca davacının çalışmalarının doğrulandığı, davalı ... tarafından; davacının 02.04.2008 – 06.01.2009 tarihleri arasında ... Temizlik Tur. İlaçlama İnş. ve Oto. San. Ltd. Şti."nde, 29.01.2009 – 27.02.2009 tarihleri arasında... Elektronik İnş. Tur. Tem. .... Ltd. Şti."nde, 28.02.2009 – 29.03.2009 tarihleri arasında... Elektronik İnş. Tur. Tem. .... Ltd. Şti."nde, 02.05.2009 – 31.05.2009 tarihleri arasında ... İnş. Mad. ... Hiz. Ltd. Şti."nde, 09.06.2009 – 09.07.2009 tarihleri arasında davalı ... Danışmanlık Ltd. Şti."nde çalıştığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 4. maddesinde; bu Yasa"nın uygulanmasında 2. maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişilerin "işveren" olduğu bildirilmiştir.
“Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir.
506 sayılı Yasa’nın 87. maddesinde; “ Bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işvereninde sorumlu olacağı ” bildirilmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 87. maddesi ile; asıl işveren ile alt işveren arasındaki ekonomik ve mali yönden sorumluluk hukukunun sınırlarının belirlendiği, maddede geçen “ Bu kanunun işverene yüklediği ödevler ” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde ifadesini bulan hizmet tespiti davaları kural olarak bu ödevi yerine getirmeyen işverene karşı açılmalıdır
Somut olayda; davalı ... ile davacının hizmet cetvelinde hizmet bildirimi bulunan şirketler arasında alt-üst işverenlik ilişkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden, alt-üst işverenlik ilişkisi varsa; davalı ..."nin üst işveren olduğu anlaşılır ise üst işveren aleyhine hüküm kurulamayacağı ve davacının hangi tarihler arasındaki çalışmasının hangi alt işveren yanında geçtiğinin ayrı ayrı tespit edilmesi ve bu alt işverenler aleyhine hüküm kurulması” gerektiği göz ardı edilerek, ayrıca davacının prime esas kazançlarının tespitine ilişkin talebi bulunmadığı halde ücret bordrolarına da atıf yapılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Öte yandan; davada taraf olmayan Türkiye Vakıflar Bankası"nın da gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmesi hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı ..."na iadesine, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.