9. Hukuk Dairesi 2020/5037 E. , 2021/3069 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin Rusya’da bulunan şantiyelerinde 31/05/2013- 30/06/2016 tarihleri arasında aylık 2.000 USD ücretle kaynak tesisat ustası olarak çalıştığı, 3 öğün yemek ve barınma giderlerinin işverence karşılandığı, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı halde ücretlerinin ödenmediği, iş akdinin işverence haksız feshedildiği iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf:
Kararı davalılar vekilleri istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davalının ödediği ihbar tazminatının mahsup edilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz İtirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında kıdem ve ihbar tazminatına esas ücretin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Kıdem ve ihbar tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
Somut olayda davacının davalı şirketlere ait Rusya’da bulunan şantiyelerde çalıştığı sabittir. Mahkemece yemek ve barınma giderinin miktarı konusunda bir araştırma yapılmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise son uygulama gereği günlük 7.00 USD olabileceği belirtilerek aylık 210 USD yemek ve barınma gideri ilavesi ile giydirilmiş ücret belirlenmiştir. Davalı vekili yemek ve barınma giderlerinin içtihatlar ile 150 USD olarak belirlendiği beyanı ile yemek ve barınma giderini temyiz konusu etmiştir. Dairemizce temyiz incelemesi yapılan davalılara ait yurt dışı şantiyelerinde çalışan işçilerin bir kısım dosyalarında (2020/4961-4962 esas sayılı dosyalar) genel olarak 150 USD yemek ve barınma gideri kabul edildiği tespit edilmiştir. Bu itibarla davacının yemek ve barınma giderinin 150 USD olduğu kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı hesabına esas alınacak giydirilmiş ücretin belirlenmesi gerekir iken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3- Taraflar arasında davacının fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; Karara dayanak raporda tanık beyanlarına göre davacının bir hafta 6 gün bir hafta 7 gün çalıştığı, 6 gün çalışılan haftada 4 gün 08:00-17:00 saatleri arasında 2 gün 08:00-22:00 saatleri arasında çalıştığı, 7 gün çalışılan haftada ise 4 gün 08:00-17:00 saatleri arasında 3 gün 08:00-22:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmış ise de, dava dilekçesinde davacının saat 21:00’e kadar çalıştığının iddia edilmiş olması karşısında, davacının saat 22:00’ye kadar çalıştığının kabul edilmesi talep aşımı mahiyetinde olup hatalıdır.
O halde, davacının 6 gün çalışılan haftada 4 gün 08:00- 17:00 saatleri arasında 2 gün 08:00-21:00 saatleri arasında çalıştığı, 7 gün çalışılan haftada ise 4 gün 08:00-17:00 saatleri arasında 3 gün 08:00- 21:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek, taraflar lehine oluşmuş kazanılmış haklar da gözetilerek fazla çalışma alacağı tekrar hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi