3. Hukuk Dairesi 2017/1111 E. , 2019/2581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 26/03/2019 tarihinde davalı ... Plastik A.Ş. Kayyımı ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı şirketlerin yüksek faiz garantisi ve paralarını her istediği an geri çekilebileceği sözü ile bir banka gibi davranarak mevduat topladığını, 13/10/2000 tarihinde evlerine gelen davalı şirketlerin çalışanlarının da aynı vaadle kendilerinden 40.200 DM aldıklarını, bu sırada kendilerine ... Holding Ortaklık Sözleşmesi ile ... Plastik İnş Tur Mim İth İhr San ve Tic AŞ Tahsilat makbuzu adlı iki adet belge verildiğini, anılan sözleşme ile 3 ay önceden bildirmek şartıyla yatırılan paranın her zaman geri alınabileceğinin ve belli miktarın üzerinden yatırım yapanlara devre mülk hediye edileceğinin vaat edildiğini, ancak davalı şirketler tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi paralarını geri almak istediklerinde de cevap alamadıklarını, sadece davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanı olan davalı ...tarafından yaşanan problemlerin çözüleceğini bildiren mektuplar gönderildiğini, bu yasa dışı faaliyetlerden dolayı SPK tarafından şirket yönetim kurulu başkanları ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, sonrasında şirket yetkilileri hakkında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2006/324 Esas sayılı davanın açıldığını ileri sürerek; geçerli hisse senedi devrinin yapılmadığının tespiti ile 40.200 DM (44.470,48 TL"nin) en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve sözleşme uyarınca verilmesi gereken devre mülkün teslim edilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ... Plastik San. ve Tic. A.Ş."yi temsilen kayyım; davacılardan davaya konu parayı alarak ortaklık belgesi düzenleyenlerin davalı şirketin temsilcisi olduklarına dair bilgi ve belgelerin olmadığını, davacıların parayı alan kişileri muhatap göstermeleri gerektiğini, parayı alan kişilerin şirket temsilcisi oldukları düşünülse dahi tüzel kişiliğin değil temsilcilerin şahsi sorumluluklarının olacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacıların, davalılardan ... ve ... Holding yönünden davadan feragat ettikleri, diğer davalı yönünden ise davacılar tarafından dayanılan adi yazılı ... Holding A.Ş. ortaklık sözleşmesi ve ... Plastik İnş.Turz. ...A.Ş. (daha sonra ... Plastik...A.Ş. olarak ismi değiştirilmiştir) başlıklı tahsilat makbuzu isimli belgelerin Türk Ticaret Kanunu"nda şirket ortaklığına delalet eden kıymetli evrak hükmünde belgelerden olmadığı, ayrıca ... Plastik A.Ş. başlıklı tahsilat makbuzlu belgenin düzenlendiği tarihtee yürürlükte bulunan 4389 Sayılı Bankacılık Kanuna dayalı olarak mevduat toplama yetkisi olmayan, diğer bir anlatımla 4389 Sayılı Yasanın 10 uncu maddesi kapsamında bir faaliyet sonucu alınan para olduğu ve her zaman talep edilebileceği kabul edilse bile, bunun davalı bu şirket yetkilileri veya temsilcileri veya o yönde vekalet verilmiş vekilleri eliyle yapılması ve şirket kaşesinin ve yetkilisinin imzasını taşıyan belge olması gerektiği, davacılar tarafından sunulan belgelerde isimleri geçen kişilerin davalı şirket adına para topladıkları veya şirket ortağı oldukları yönünde bir delilin bulunmadığı, davacıların ancak parayı tahsil eden dava dışı kişiden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilecekleri gerekçesiyle; davalılardan ... ve ... Holding AŞ"ye ilişkin davanın HMK"nun 307 inci maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine, davalı ... Plastik San ve Tic A.Ş."ye yönelik davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ile bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulabilmesi için sözleşme ehliyeti, hukuka, ahlaka, adaba uygunluk, ifa imkansızlığının bulunmaması, irade ile beyan arasında uyum, geçerlilik şeklinin arındığı hallerde bu şekle uygunluk gerekmekte olup, bu unsurlardan birinin eksikliği halinde ortada irade açıklaması bulunmasına rağmen, bu irade bir borç doğurmayacaktır. 818 Sayılı BK"nın 28 inci maddesine göre hile, diğer tarafta sözleşme yapma düşüncesini uyandıran ya da bu düşünceyi güçlendiren gerçeğe aykırı eylem ve davranışları ifade eder. Hile nedeniyle sözleşmenin geçersiz sayılabilmesi için kişide aldatma kastının bulunması gerekir. Buna göre kişinin ileri sürdüğü ya da açıklanan zorunluluğu bulunmadığı halde susmuş olduğu nitelikler, karşı tarafı sözleşme yapmaya ikna etme veya sözleşme düşüncesini pekiştirme amacıyla ortaya konulmuş olmaktadır. Kişi bu eylem ve davranışlarda bulunmasaydı diğer tarafın bu sözleşmeyi yapmayacağı bilinç ve düşüncesinde olmalıdır. Aldatma kastında, kişiyi gerçek dışı eylem ve davranışlarda bulunmak suretiyle sözleşme yapmaya ikna etme düşüncesi vardır. Bir başka ifadeyle, sözleşmenin yapılması ile aldatma eylemi arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Hileye uğrayan kişinin iradesi sakatlanmıştır. Bu nedenle sözleşmeyi iptal etme hakkına sahiptir. Sözleşmenin iptali halinde tarafların aldıklarını iade yükümlülüğü doğacaktır.
Somut olayda davacılar; istenildiği her an iade edileceği, yüksek faiz verileceği garantileriyle kendilerinden belge karşılığında para tahsil edildiğini, ancak ortak olmadıklarını, davalı şirketin paralarını iade etmediğini ileri sürmüş, davalı şirket ise davacılardan para alıp belge veren kişilerin temsilcisi olmadığını savunmuştur. Buna göre, davacı taraf iddiasını ispatla yükümlüdür.
Davacı tarafça delil olarak dayanılan Sermaye Piyasası Kurul Kararı ile ekinde yer alan ve davalı şirkete ait merkezde kolluk tarafından bulunan belgelerde; davacıların pay sahibi, parayı alıp makbuz düzenleyenlerin ise şirket temsilcisi olarak yer aldıkları, davalı şirketin "Ortaklık Sözleşmesi", "Hisse Senedi" gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahüdü ile para topladığı, para yatıran kişileri şirkette şeklen pay sahibi gibi gösterdiği, tahsil ettikleri paraların iade taleplerini reddettiği, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, böylelikle davalı şirketin haksız fiilde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece; davanın alacak istemi yönünden ispat edilmiş olduğu gözetilerek, davacıların bu yöne ilişen isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428 inci maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.