9. Hukuk Dairesi 2015/30433 E. , 2019/4363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 01.11.1994 - 27.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını, işçinin ücretlerinin gerçek ücretlerinden düşük gösterildiğini, asgari ücrete yakın kısmının bankaya ödendiğini, diğer kısmının elden makbuzla işçilere ödendiğini, iş bu yolla iş hukuku mevzuatına aykırı davranıldığını, davacının 17 yıllık kuyumcu ustası olduğunu, gerçekte eline geçen net ücretin 1.100 TL olduğunu, kayıtlarda 600,00 TL civarında gösterildiğini, vergi ve sigorta primlerinin bu tutar üzerinden ödendiğini, bu düşük tutarın banka yoluyla yatırıldığını, farkın ise zarf içinde elden ödendiğini, işçilere ücretli izin haklarının kullandırmadığını, fazla çalışmaları, fazla mesai, genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, çalışma saatlerinin sabah 08.00-19.00 saatleri arasında, yaz döneminde (Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında) cumartesi günleri de saat 17,00"a kadar çalışıldığını, bunun dışındaki aylarda cumartesi günleri çalışamadığını, Pazar günleri ise hiç çalışmanın olmadığını, tüm yıl boyunca ise hafta ortası Salı ve Perşembe günleri 19.00"dan sonra 22.00"ye kadar mesaiye kalındığını, dini bayramlarda çalışılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığını, ücretinin ödenmediğini, öğlen yemeğinin işyeri tarafından verildiğini, servis hizmeti olduğunu, yarım saat yemek molası 30 dakika çay molası olduğunu, davacıya yıllık ücretli izin haklarının kullandırmadığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davalının davalı işyerinde 01.11.1999 tarihinde işçi statüsüyle işe başladığını, son görevinin cila elemanı olduğunu, davacı işçinin yapmakla görevli olduğu işleri söylenmesine rağmen yapmamakta ısrar etmesi üzerine, görev aldığı işlerde yaşanan sorunlar sebebiyle davacıyla yapılan mutabakata istinaden 27.01.2011 tarihinde karşılıklı anlaşma suretiyle iş ilişkisinin sona erdirildiğini, davacı işçiye bugüne kadar olan hizmetleri düşünülerek ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, bakiye Ocak 2011 alacağının eksiksiz bir biçimde ödendiğini, 27.01.2011 tarihinde davacının tüm işçilik alacakları ve tazminat kalemleri için işvereni ibra ettiğini, işverene karşı alacak davası ve işe iade davası açma haklarından gayri kabili rucu ettiğini, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, ayrıca davacının 01.11.1994 yılında davalı işyerinde işe başladığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, SGK kayıtlarında görüldüğü üzere davalı işverenlikte ki çalışmasının 01.11.1999 tarihinde başladığını, 1999 yılında yapılan iş görüşmesine ait imzalı görüşme formunda kendi el yazısıyla Dalaman isimli bir yerde 4 yıl çalıştığını ifade ettiğini, davacının alacak ve tazminat haklarının olmadığını, davacının brüt ücretinin 838,10 TL olduğunu, davacının usta olmadığını, cila işçisi olduğunu, kasa sorumlusu olmadığını, ustalık belgesi de bulunmadığını, sigorta primlerinin gerçek net ücret üzerinden eksiksiz yatırıldığını, davacının yıllık ücretli izinlerini eksiksiz kullandığını, davalı işyerinde 08.30-18.30 saatleri arasında haftanın 5 günü çalışıldığını, 1 saatlik yemek arası ve 30 dakikalık çay molası verildiğini, günlük net çalışma saatinin 9 saati geçmediğini, fazla çalışmanın genel bir uygulama olmadığını,fazla çalışma yapılan günlerde fazla çalışma ücretlerinin davacıya ödendiğini, maaş bordrolarına işlendiğini ve davacıya imzalatıldığını, bordrolarda yansıtılandan başka fazla çalışma bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya ait işyerinde belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile 01.11.1994 - 30.07.1995 ile 01.11.1999 - 27.01.2011 tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığı, davacının işten ayrıldığı tarihteki son aylık net ücretinin davacının yaptığı işin niteliği, kıdemi, emsal ücret kayıtları gözönüne alındığında 1.100,00 TL ücretle çalıştığı, davacının 1. dönem çalışmasının askerlik nedeniyle sona erdiği, 2. dönem çalışmasının ise karşılıklı anlaşma ve mutabakatla düzenlenen ibraname ile sona erdirildiği anlaşılmakta ise de anılan ibranamede yapılan ödemelerin makbuz niteliğinde kabul edilerek, 1. ve 2. dönem çalışmalarının birleştirilmesi ile bilirkişinin 29.04.2015 havale tarihli raporunda belirtilen hesaplama şekli gözönüne alınarak, daha önceden yapılan ödemelerin bildirilmesi ile tespit edilen kıdem ve ihbar tazminatlarından davalı taraf faizi ile birlikte sorumlu tutulduğu, davacı tanıklarının anlatımlarından davacının senenin belli dönemlerinde fazla çalışma yaptığı beyan edilmiş olmakla, bilirkişinin 29.04.2015 havale tarihli raporundaki hesaplama şekli benimsenerek, davalı tarafın zamanaşımı itirazı da dikkate alınarak, tespit edilen miktardan takdiren % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak geriye kalan fazla mesai ücretinden faizi ile birlikte sorumlu tutulduğu, davacı tanık anlatımları ile davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı anlaşılmış olmakla, zamanaşımı itirazı da dikkate alınarak bilirkişinin 29.04.2015 havale tarihli raporundaki hesaplama benimsenerek, takdiren % 30 hakkaniyet indirimi yapılarak davalının sorumlu tutulduğu, yıllık izin çizelgesine göre davacının 140 gün yıllık izin kullandığı, geriye kalan izinlerini kullanamadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporunda tespit edilen yıllık izin ücretinden faizi ile birlikte davalının sorumlu tutulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, yıllık izin ücretine bordroların etkisi bakımından;
Dosyaya sunulan bordrolarda (örneğin) Ağustos /2008 ayı bordrosunda 16 gün, Ağustos/2009 bordrosunda 14 gün, Eylül /2009 bordrosunda 6 gün, Temmuz/2010 bordrosunda 20 gün yıllık izin tahakkuku ve davacıya atfen imzalar bulunmaktadır. Bu bordrolar bilirkişi raporunda değerlendirilmemiştir.
Mahkeme tarafından yapılacak iş, yukarıda sayılanlara ek olarak yıllık izin ücreti tahakkuku içeren bordroların tamamını tespit etmek, davacı asılı duruşmaya bizzat celbedip yıllık izin ücreti içeren bordroların tamamı davacı asıla gösterilerek bu izinleri kullanıp kullanmadığını bizzat sorularak dosya kapsamı ile birlikte irdelenerek sonuca gitmektir.
Yıllık izin ücreti tahakkuku bulunan ücret bordrolarında imza bulunmaması halinde bu yıllık izin ücreti tahakkuklarının tek başına davacının yıllık izin kullandığını ispatlamayacağı gözetilmelidir.
3-Fazla mesai ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti hesaplamalarında kullanılan yıllık izin günlerinin takdiri indirim ile karşılanamayacağı, kullanılan yıllık izin günlerinin dışlanması gerektiği gözetilerek, bu husus Mahkeme tarafından denetlenerek sonuca gidilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.