Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacı şirket ile dava dışımanları unvanlı şirketler arasında ticari münasebet neticesinde cari hesap ilişkisi doğduğunu, dava dışı şirketlerin davacı şirkete olan borçlarının 20/08/2007 tarihinde davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan temlik sözleşmesi vasıtasıyla davalı şirketçe üstlenildiğini, davacı şirket tarafından dava dışı şirketlere faturaya dayalı satışlar gerçekleştirildiğini, fakat temlik sözleşmesinin imzalanmasından sonra davalı şirketin ödemesi gereken toplamda 24.695,30 Euro tutarındaki fatura borcunu ödemediğini, davalı aleyhine 2012/769 Esas sayılı dosyası ile girişilen takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20"nden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında halen yürürlükte olan komisyon sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre Türkiye"de satılan ağaç makinesinin bıçaklarından davalı şirkete %8 oranında komisyon ödenmesi gerektiğini, davalı şirketin temlik sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonraki bir tarih olan 13.03.2008 tarihinde temlik sözleşmesi kapsamında davacı firmaya 11.000 Euro ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin borç bakiyesinden düşülmediğini, yine davacı firmanın 20/08/2007 tarihinden sonra davalıya ödemesi gereken satış komisyon ücretlerini ödemediğini, davalının kendilerine olan borcundan da mahsup etmediğini, komisyon alacağı sebebiyle tahakkuk eden alacaklar düşüldükten sonra davalının davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, 2.800,00 Euro, 13.300,00 Euro, 14.381,00 Euro alacaklı olduğu, davalının bu şirketlerin borçlarını 20/08/2007 tarihli sözleşme ile temlik aldığı, davalının davacıya 11.000,00 Euro miktarında yaptığı ödemenin 13.300,00 Euro"luk borcundan düşüldüğü nedeniyle davalının komisyon alacaklarına ilişkin fatura vb. bir belge sunmadığı, sunulan sözleşme çevirisinin davalının komisyon alacağı miktarını belirleyebilecek nitelikte olmadığı, bu haliyle mahsup iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı, gerek itiraz dilekçesinde gerek cevap dilekçesinde, davacı ile aralarındaki acentelik sözleşmesi ve dosya içerisinde tercümesi bulunan 20.08.2007 tarihli 10807 nolu anlaşma uyarınca komisyon alacağının olduğunu, komisyon alacağının mahsup edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu konuda alınan bilirkişi raporuna davalı tarafından komisyon alacağı yönünden herhangi bir inceleme yapılmaması nedeniyle itiraz edilmiş ancak itirazları değerlendirir şekilde bilirkişiden rapor alınmamıştır. Mahkemece davalının bilirkişi raporuna itirazları göz önüne alınarak yukarıda belirtilen sözleşme ve 10807 nolu anlaşma içeriği de dikkate alınarak taraf defterlerinde söz konusu anlaşmalar uyarınca ödenmesi gereken komisyon alacağı yönünden inceleme yaptırılıp, davalının mahsubu gereken komisyon alacağı bulunup bulunmadığının tespit edilerek toplanacak tüm deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.