9. Hukuk Dairesi 2015/36040 E. , 2019/4372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, 04/05/2012 tarihinden itibaren davalı şirketin çark caddesinde bulunan şubesinde tezgahtar olarak çalıştığını, 07/07/2013 tarihinden itibaren aynı mağazada kasiyer olarak çalışmaya devam ettiğini, maaş artışının artması gerekirken bu artışın kendisine verilmediğini, hafta tatili, dini milli bayramlarda yıllık izin haklarını kullandırmadığını, ödenmeyen alcaklarının ödenmesini Noter kanalıyla talep ettiğini, davalı işverenin ödemediğini, iş akdini İş Kanunu"nun 24/2-e bendi gereğince haklı nedenle feshettiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının şirket uhdesinde her hangi bir alacağının bulunmadığını, esnek çalışma esaslarına göre haftada 45 saat çalıştığını, gün içinde yemek molası ve çalışma molası verildiğini, haftada bir gün izin kullandırıldığını, fazla çalışma alcağının bulunmadığını, 2013 yılı Eylül ayında yapılan denetimde yaklaşık 80.000 TL mal açığı tespit edildiğini, davacının talep ettiği alacaklarının haklı sebebinin bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı işyerinde çalışmakta iken genel tatil ve bayram tatillerinde çalıştığı, hafta tatillerinde çalıştığı, ayrıca fazla mesai yaptığı, yıllık izinlerinin yasaya uygun şekilde kullandırılmadığı ayrıca ücretinin bir kısmının bankaya yatırılıp elden fazlasının elden ödendiği bu suretle SGK primlerinin eksik ödendiği bu nedenlere dayalı olarak davacının iş akdini fesih işleminin haklı sebep ile gerçekleştiği, davacı tanıklarının birbirini doğrulayan beyanları ile özlük dosyasındaki çalışma saatlerine ilişkin kayıtların içeriği, bilirkişinin bu kayıtlar ile ilgili rapora yansıttığı tespitler, dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla mesai yaptığı, davalının ise fazla çalışma ücretlerini ödediğini ispatlayamadığı, tanık anlatımları, ücret bordroları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile genel tatillerde ve bayram tatillerinde çalıştığının ispatlandığı, ücretlerinin ödediğinin ispatlanamadığı, tanıkların, davacının çalıştığı dönemde haftada bir gün izin kullandığını ancak ramazan aylarında dört hafta ve kurban bayramı öncesinde 10 gün kadar haftada yedi gün çalıştığını, açıkça beyan ettiği, tanık anlatımları ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından bu dönemlerde davacının hafta tatillerinde çalıştığını ispatladığı, davalının ödediğini ispatlayamadığı, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, yasal izin defteri yada eş değer yazılı belge ile davalının ispatlayamadığı, ücretinin ödenmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücreti bakımından;
Davalı tanıklarına göre davacının fazla mesai ücreti alacağı yoktur. Fazla mesai ücretinin, davacı tanıklarının davalı işverenlikte çalışmaları dolayısı ile bildikleri süre ile sınırlı olarak hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
3-Hafta tatili ücreti bakımından;
Davacı asılın ... İş Mahkemesi"nin ... Esas sayılı dosyasında tanık sıfatı ile verdiği ifadesinde "Hafta tatilinin 1 günün hafta içinde kullanıyorduk" şeklindeki beyanı, davacı tanıklarından biri ile davalı tanıklarının haftada 1 gün izin yapıldığını belirtmeleri, diğer davacı tanığının hafta tatili konusunda açık beyanda bulunmaması karşısında, hafta tatili ücreti talebinin sübut bulmaması nedeni ile tamamen reddi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
4-Yıllık izin ücreti bakımından; dava dilekçesinde hiç yıllık izin kullandırılmadığı belirtilmiş ise de davacının fesih ihtarında "yıllık izinlerinin tam olarak kullnadırılmadığı" belirtilmiştir. Hükme esas bilirkişi raporunda tüm yıllık izin hakları hesaplanmış ve bu miktar hüküm altına alınmıştır.
Davacı asıl duruşmaya bizzat celbedilerek fesih ihtarına göre kaç gün yıllık izin kullandığı kendisinden sorularak tespit edilmeli, mahsup işlemi yapılarak sonuca gidilmelidir. Bu hususun gözetilmemesi hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.