Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3040
Karar No: 2019/5661
Karar Tarihi: 23.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3040 Esas 2019/5661 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/3040 E.  ,  2019/5661 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 09.12.2014 tarih ve 2014/410-2014/288 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ..."in davacının birlikte çalıştığını, bu dönemde davacı firmanın üzerinde çalıştığı iş ve projelere ilişkin sır mahiyetinde olan bilgilerin 3. şahıslar tarafından öğrenilmemesi için gizlilik sözleşmesi imzalandığını; buna rağmen davalı ..."in davacı firmadan ayrıldıktan sonra davalı ... Yayıncılıkta çalışmaya başladığını ve davacı ile çalışan tercümanlara iş teklif ettiğini, bunun yanında yayın projesi çerçevesinde davalılardan ... ile yapılan sözleşmeyle LACAN SÖZLÜĞÜ adlı eserin tercümesinin yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, davalı hesabına sözleşme bedeli olan 750 TL’nin ödendiğini, bir taraftan eserin tercümesini yaptıran davacının diğer taraftan eserin telif haklarını almak maksadıyla görüşmeler yürüttüğünü, bu esnada eserin diğer davalı ... Yayınları tarafından basılarak dağıtım ve satışının yapıldığının öğrenildiğini, kitap künyesinde çeviren ... ve dizi editörü ... yazdığını, davalı ...’in söz konusu projeyi gizlilik sözleşmesine aykırı davranarak davalı ... ile uygulamaya başladığını, çeviri eser üzerindeki mali haklarının ihlali nedeniyle, FSEK m.68 gereğince 5.000,00 TL maddi tazminat ile haksız rekabet nedeniyle oluşan 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 16.922,00 TL"na yükseltmiştir.
    Davalılar davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı (yayıncı) ile davalılardan ... (çevirmen) arasında 20.06.2009 tarihinde sözleşme imzalandığı, davacının 26.10.2009 tarihinde davalı hesabına “çeviri bedeli” olarak 750,00 TL yatırdığı, 06.03.2009 tarihli LACAN SÖZLÜĞÜ isimli kitabın tercüme ve telif sözleşmesinin davacı ile dava dışı Ellipses-Edition Marketing firması arasında imzalandığı, davacının 02.02.2009 tarihinde davalılardan ... ile “gizlilik sözleşmesi” imzaladığı, “Le Vocabulaire de Lacan” adlı felsefe sözlüğünün, davada çekişmeli kitabın orjinali olduğu, meydana getirenin hususiyetini yansıttığı, bu ürünün Fransızca"dan çevirisinin çevirmeninin hususiyetini taşıyan, FSEK md. 2 ve 6 kapsamında özgün, ilim ve edebiyat eseri niteliğinde korunması gereken bir tercüme, bir başka ifadeyle “işlenme eser” olduğu, çekişmeli bu eserin Fransızca"dan Türkçe"ye davalı ... tarafından çevrildiği, o nedenle işlenme mahiyetindeki bu eserin sahipliğinin FSEK md. 6/son fıkra delaletiyle FSEK md. 8/1. hükmü uyarınca ... olduğu, davacının dava konusu eser üzerindeki Türkçe"ye çeviri şeklindeki mali hakları davalı ... Yayınlarından önce inhisari bir lisansla devraldığı, bu hususa ilişkin sözleşmenin dosya kapsamına göre çeviri tarihinde geçerli olduğu, dolayısıyla davalı ... tarafından yapılan bu çevirinin bedel karşılığı yaptırılıp mali haklarının davacı tarafından devralındığı, çeviri üzerindeki hakları davacıya daha evvel inhisari lisansla devreden mütercim ..."ın yaptığı tercümeyi davalı ... Yayıncılığa devretmesinin hukuken mümkün olmadığı, dava konusu işleme eserin mali haklarına sahip olan davacıdan izin almadan davalı ... tarafından çoğaltılıp yayınlanması eyleminin FSEK md.23 ve 24 hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, davalı ..."ın sahibi olmadığı hakları davalı ... vasıtasıyla ve teşvikiyle diğer davalıya devir etmiş gibi göstererek davalı şirketin çoğaltma ve yayma eylemlerine 818 sayılı BK 50 anlamında iştirak suretiyle birlikte gerçekleştirdikleri, eylemin işleniş biçimi, ihlal edilen hakların sayısı ve basım adedi, davalıların kusurlarının ağırlığı itibariyle bu tecavüzden dolayı davacının davalılardan FSEK m. 68 uyarınca, somut olayda kullanılan mali haklar karşılığı sözleşme yapılmış olsaydı isteyebileceği bedelin üç katını isteyebileceği ve bu miktarın ek raporda isabetli olarak 10.712,25 TL olarak belirlendiği, davacının FSEK’e göre, çekişmeli eserin manevi haklarına sahip olamayacağından manevi hakların ihlaline dayalı tazminat isteminin yasal temeli bulunmadığı, esasen davacının bu talebinin TTK’nin haksız rekabet hükümlerine dayandırıldığı, davalı ... ve Erşen"in baskı ve yayın işini yapan davalı ... Yayınları ile birlikte davacıya karşı 818 sayılı BK m. 97 vd. hükümleri ile 6762 sayılı TTK’nin haksız rekabete ilişkin 56, 57 ve 58. maddeleri uyarınca manevi tazminat sorumlulukları bulunduğu, haksız rekabetin gerçekleştirilme biçimi, davalıların kusurlarının düzeyi, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna göre manevi tazminat tutarının 4.000,00 TL olarak belirlendiği ve davalılardan zincirleme alınmasının uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, tespit edilen 3 kat telif tazminatı olan 10.712,25 TL ile takdiren 4.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği 16.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen hüküm, davalıların temyizi üzerine, Dairemizin, 06.05.2014 gün, 2014/3059 Esas-2014/10666 Karar sayılı ilamıyla, “davalı tarafça, davacı ile orijinal eser üzerinde mali hak sahibi olan dava dışı şirket arasındaki 06.03.2009 tarihli sözleşmenin 20.11.2010 tarihinde feshedildiği bu nedenle davacının hak sahipliği bulunmadığından 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı dava açma ehliyetine sahip olmadığı savunulduğu, bu feshin hukuki sonuçlarının mahkemece tartışılmadığı, oysa, 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı dava açma hakkının ancak dava tarihinde eser üzerinde geçerli hak sahibi olan gerçek ve tüzel kişilere tanındığı, mahkemece, dava dışı şirket tarafından davacıya keşide edilen 20/11/2010 tarihli fesih bildiriminin, FSEK’in 58. maddesi anlamında gerçekleşen cayma hakkının kullanılması ya da 06/03/2009 tarihli devir sözleşmesi hükümleri itibariyle sözleşmeye aykırılık halinin varlığı iddiasıyla BK hükümlerine göre geçerli bir fesih niteliğinde olup olmadığı, dolayısıyla davacının 5846 sayılı FSEK 68. maddesine dayalı işbu davada aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı belirlenmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulü doğru görülmediği” gerekçesiyle davalılar yararına bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususun huzurdaki dava bakımından tartışılmasının sonuca etkili olmadığı, zira işleme eserin, sahibinin hususiyeti taşıması kaydıyla asıl eserden bağımsız nitelikte bir eser olduğu, işleme eser üzerindeki hakların asıl eser sahibinden devren değil sahibinin hususiyeti taşıması şartının gerçekleşmesiyle birlikte aslen kazanılacağı, dolayısıyla işleme eserin de üçüncü kişilere karşı diğer eserler gibi hiç bir kısıtlama olmadan korunacağı ve bu suretle işleme eser sahibinin işleme eseri sahibinden izinsiz olarak kullanara karşı tecavüzün ref’ini ve men’ini isteyebileceği gibi, FSEK’in 68. maddesine göre, tazminat da talep edebileceği, işleme eseri sahibinin izni olmadan kullananların eserin asıl eser sahibini izni olmadan işlendiği şeklindeki savunmalarına itibar edilemeyeceği, nitekim, Yargıtay 11. HD’nin 26.04.2010 gün ve E. 2008/12261, K. 2010/4486 sayılı ilamında da aynı sonuca ulaşıldığı, gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunca yapılan inceleme sonucunda, somut olayda, mahkemece, bozmadan esinlenilip gerekçe değiştirilerek veya başka bir anlatımla daha önce üzerinde durulmayan bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirilmesine yol açacak biçimde direnme kararı verildiği, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu, bu nedenle, yeni hüküm niteliğinde bulunan bu karara karşı yapılan temyiz itirazlarını inceleme görevinin Özel Daireye ait olduğu gerekçesiyle, direnme kararına karşı davalılar vekillerince yapılan temyiz itirazların incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı şirketin, “Le Vocabulaire de Lacan” isimli eseri Türkçeye tercüme ettirerek Türkiye’de yayınlama hakkını eserin mali haklarına sahip olan dava dışı şirketten sözleşmeyle devralmasına, akabinde, davacı şirket ile davalı ... arasında yapılan sözleşme gereğince eserin davalı ... Sosyal tarafından Türkçeye tercüme edilmesine, davalı ...’ın işleme eser niteliğindeki tercüme üzerindeki mali haklarını devralan davacının işbu dava bakımından aktif husumet ehliyetine sahip olmasına, mali hakları davacıya ait olan işleme eserin davalılarca davacıdan izin alınmaksızın çoğaltma ve yaymaya konu edilmiş olmasının işleme eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlali niteliğinde bulunmasına, işleme eser üzerinde mali hak sahibi olan davacı ile asıl eser üzerinde mali hak sahibi olan dava dışı Ellipses isimli yabancı şirket arasında Türkiye’deki işleme çoğaltma ve yayma haklarına ilişkin sözleşmeden dönülmüş ve davalı şirket ile yeni bir sözleşme yapılmış bulunmasının davacının işlenmiş olan eser üzerindeki haklarını ortadan kaldırmayacak olmasına ve keza usüle uygun sözleşmeden cayma ile davacının işleme eseri kendisinin çoğaltma ve yayma hakkı olmasa bile başkalarının işlenen eseri, eser sahibi olan davacıdan izinsiz olarak çoğaltma ve yaymaya konu edemeyecek olmasına göre, davalılar vekillerince ileri sürülen tüm temyiz sebepleri yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 242,99 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 23/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi