Esas No: 2018/4562
Karar No: 2021/5686
Karar Tarihi: 22.11.2021
Danıştay 9. Daire 2018/4562 Esas 2021/5686 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/4562
Karar No : 2021/5686
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü-…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Petrol Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri içeriği borçlara ilişkin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin, şirketin bilinen adresinde bulunamaması nedeniyle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine istinaden mahalle muhtarına bırakılarak ve düzenlenen tutanağın adresin kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiği, söz konusu ihbarnamelerin aynı zamanda şirket müdürünün ikâmet adresinde, eşine tebliğ edildiği, 7201 sayılı Kanun'a göre tebligat yapılmasının ve şirket adına yapılacak tebligatın şirketin kanuni temsilcisinin ikâmet adresinde yapılmasının usulsüz olması nedeniyle, tarhiyatın usulüne uygun bir şekilde kesinleştirildiğinden bahsedilemeyeceğinden, vergi borcunun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında şirket adına tescilli … plakalı taşıt olduğunun tespit edildiği, şirket hakkında tüm takip yollarının tüketilmesinden ve kanuni temsilci olan davacıdan tahsili istenilebilecek toplam borç miktarı somut bir biçimde ortaya konulduktan sonra davacı adına ödeme emri düzenlenebilecekken, bu yol izlenmeden davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirkete ait taşıtın römork olması nedeniyle, aracın satışı halinde satış bedelinin borcu karşılamayacağının açık olduğu, şirketten tahsil imkanı kalmayan vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin gerekçeli reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… Petrol Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahısların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 213 saylı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ esasları" başlıklı 93. maddesinde, "Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartiyle, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir." düzenlemesine, 102. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tesbit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde, posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliğinin tebliğ alındısına yazılarak altı beyana yapana imzalatılacağı, imzadan imtina ederse, tebliği yapanın bu ciheti, şerh ve imza edeceği ve tebliğ edilemeyen evrakı çıkaran mercie iade olunacağı, bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin edilecek münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkarılacağı, ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olunursa tebliğin ilan yolu ile yapılacağı, aynı maddenin son fıkrasında da adreste bulunamama halinin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyetinden biri veyahut bir zabıta huzurunda taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza atılmak suretiyle tespit olunacağı, yine olay tarihinde yürürlükte bulunan 103. maddesinde de; muhatabın adresi hiç bilinmezse, muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilan yoluyla yapılacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun maddeleri uyarınca, vergilendirmeye ilişkin belgenin, öncelikle, verginin mükellefi olan şirket tüzel kişiliğinin bilinen adresler kapsamındaki adresinde tebliğ edilmeye çalışılması gerektiği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarına ilişkin ihbarnamelerin şirketin, … Mahallesi … Bulvarı No:… …/İstanbul adresine tebliğe çıkarıldığı ve 24/12/2014 tarihli tespit tutanağında, şirketin anılan adreste bulunmadığı belirtilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca ihbarname ve eklerinin mahalle muhtarına bırakıldığı, bir örneğinin de adres kapısına yapıştırıldığı, diğer taraftan aynı ihbarname ve eklerinin aynı gün, şirketin kanuni temsilcisinin ikâmet adresinde, eşine tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Olayda, vergilendirmeyle ilgili evrakın tebliğinde, 213 sayılı Yasa'nın atıf yapılan hükümlerinin uygulanması gerektiği, dolayısıyla 7201 sayılı Yasa'nın somut olaya tatbik edilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, tebliğ memurunca davacının bilinen adresinde mezkûr evrakın tebliğ edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine, tebliğe çıkaran merciye iade edilmesi, tebliği çıkaran merci tarafından tayin edilecek münasip bir süre sonra yeniden tebliğe çıkarılması gerekirken, bu yol izlenmeden yapılan tebligat nedeniyle, asıl borçlu şirket adına borcun usulüne uygun kesinleştiğinden söz edilemeyecek olması karşısında, amme alacağının vadesinde ödenmediğinden bahisle davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar veren Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu gerekçeli reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yazılı gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.