Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6290
Karar No: 2019/2679
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6290 Esas 2019/2679 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, kira sözleşmesine dayanarak davalılardan olan borcumuzun tahsil edilmesi için icra takibi başlattıklarını ancak davalıların itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu belirtmiş ve borcun ödenmesi için davalılar hakkında dava açmıştır. Mahkeme, kefil olan davalının borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı kefil hakkındaki davanın reddine, davalı kiracı hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay kararına göre kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle belirlidir ve belirsiz bir kira süresi için kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Bu nedenle, davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru değildir ve bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak 484 ve 487 maddeleri belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2017/6290 E.  ,  2019/2679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılardan ... hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, davalılardan ... Tekstil İnşaat San.ve Tic.Ltd. Şti. ile aralarında kira sözleşmesi olduğunu, davalı şirketin kiracı sıfatıyla, diğer davalının ise kefil sıfatıyla kira sözleşmesini imzaladığını, kira sözleşmesinin 7. maddesi uyarınca kira bedellerinden herhangi birisinin zamanında ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar olan kira bedellerinin tamamının muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığını, ödenmemiş kira bedelleri ile muacceliyet şartı nedeniyle tahakkuk edecek kira bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirtmiş, itirazın iptaline, takibin devamına ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, ..."ın kefaletinin sona erdiğinden borçtan ve ferilerinden sorumlu tutulamayacağını, bununla birlikte borca ilişkin ödemelerin yapıldığını belirtmiş davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, kefil olan davalının borçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı kefil hakkındaki davanın reddine, davalı kiracı hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından davalı kefil hakkında verilen karara hasren temyiz edilmiştir.
    Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01/05/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalılardan ... müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.03.2006 gün ve 2006/6-78 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi; Sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kefil sıfatıyla kiraya verene karşı sorumludur. Zira, böylesi bir durumda, kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle belirlidir. Uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede kararlaştırılmış olması, bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir.
    Olayımızda; Sözleşmenin 11. maddesinde 10 yıl süre ile 100.000 TL bedel için kefillerin sorumlu olacağı belirtilmiştir. Sözleşmede açıkça kefilin ne kadar süre ve miktar ile sorumlu olduğu belirtildiğinden sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 484 ve 487 maddeleri gereğince kefaletin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre sözleşme hükümleri ile birlikte kefilin sorumlu olduğu miktar nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi