21. Hukuk Dairesi 2016/13916 E. , 2018/2964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurumun hizmet birleştirmeye ilişkin işleminin iptaline, 09/08/2012 tarihli talebine göre Bağ-Kur hizmeti birleştirilmeksizin Emekli Sandığı ve SSK hizmetine göre 4/a-SSK kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı Kurumun 1479 sayılı Yasa uyarınca bağladığı yaşlılık aylığının iptali ile ilk tahsis talep tarihi 09.08.2012 tarihini takip eden aybaşından itibaren yalnızca SSK ve Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmetleri birleştirilmek suretiyle, 506 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 2829 sayılı Yasa gereği tüm hizmetleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanması gerektiği, tahsis talep tarihinde Bağ-Kur prim borcu olması nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1479 sayılı Yasa, 506 sayılı Yasa ve 5434 sayılı Yasa"ya tabi çalışmalarının bulunduğu, davacının 09.08.2012 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun ise davacının son 7 yıllık sürede 4/1-b kapsamındaki sigortalılığın daha fazla olduğu ve aylığın bu kapsamda değerlendirilebileceğini ancak bağ-kur sigortalılığından prim borcu olduğu gerekçesi ile talebinin reddedildiği ve prim borcunun ödenmesi üzerine 31.01.2014 tarihli tahsis talebine istinaden 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-b maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağladığı, davacının ise eldeki davayı ilk tahsis talep tarihinde şartları oluştuğundan yalnızca SSK ve Emekli Sandığına tabi çalışmaları birleştirilmek suretiyle SSK"dan aylık bağlanması gerektiği talebi ile açıldığı anlaşılmaktadır.
2829 sayılı Yasanın amacı hiçbir kurumdaki hizmeti aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ve hak sahiplerine aylık bağlanmasını sağlamak ve değişik kurumlardaki hizmetler birleştirilerek ziyan olmasını önlemektir. Yasa ile sosyal güvenlik sağlıyarak kişileri yaşadıkları toplum içinde insan onuruna yaraşır şekilde onu başkalarına muhtaç etmeyecek asgari bir hayat standardı sağlanmak istenmiştir. Aksinin düşünülmesi Anayasanın, sosyal güvenliğin bir insan hakkı olduğuna ilişkin ilkesine aykırılık oluşturur. Nitekim aynı ilkeden hareket edilerek kişilere askerlik hizmetinden veya yurt dışı hizmetlerinden yaşlılık aylığı bağlanmasına yetecek kadar süreyi borçlanarak değerlendirme olanağı tanınmış, tüm süreyi borçlanma zorunluluğu konmamıştır. Söz ve deyimlerin lafzi anlamına sıkı sıkıya bağlanarak, 2829 sayılı Yasadan yararlanabilmek için kişiyi tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamanın sosyal güvenlik sistemi ve yasanın amacı ile bağdaşmadığı gerçeği karşısında, davacıya 506 sayılı Yasa ve 5434 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları çalışmaları ile aylık bağlanabiliyorken, başka bir sosyal güvenlik Kurumuna tabi hizmetin birleştirilmesi uygun olmayacaktır.
Davacının SSK ve Emekli Sandığı"na tabi çalışmaları birleştirilmek suretiyle SSK"dan aylık bağlanması mümkün iken, diğer (1479 SY) Sosyal güvenlik Kurumuna tabi hizmetininin birleştirilmesine zorlanması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacıya ilk tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren SSK"dan aylık bağlanması gerektiğinin tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.