22. Hukuk Dairesi 2017/17931 E. , 2019/12837 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı şirkette mart 2009 tarihinde ustabaşı olarak çalışmaya başladığını, 09/07/2013 tarihinde davacıyla birlikte yaklaşık yirmi işçinin iş sözleşmesinin herhangi bir yazılı bildirim olmadan feshedildiğini ve işyerine alınmadıklarını,davacının son aylık net ücretinin 1.600,00 TL olduğunu, mesai saatlerinin sabah 07.10 ile akşam 16.30 saatleri arasında olduğunu, davacıya çalıştığı süre boyunca fazla mesai ücreti ödenmediğini, davacının yıllık ücretli izin hakkından faydalanmadığını,haftasonlarında çalıştırıldığını,dini ve resmi bayramlarda izin kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının davalı şirket nezdinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, daha sonra kendi isteği ile işten ayrıldığını,davacının işe gelmediğine ilişkin tutanaklar tutulduğunu, bildirimsiz ve haksız bir şekilde iş sözleşmesini feshetmesi sebebiyle davalının aldığı işleri yürütmekte zorlandığını ve bu şekilde zarara uğradığını, bu durumun işveren yani davalı şirket açısından İş Kanunu 25/II-g maddesi gereğince derhal fesih hakkı doğurduğunu, davalı şirketin halihazırda ekonomik anlamda zor günler geçirdiğini, davacının fazla mesai, yıllık izin ve hafta sonu tatili gibi alacağı olduğu iddialarının da tamamen yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai,hata tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışması bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda,Mahkemece davacı tanıklarının davalıya karşı davacı olduğu,sadece husumetli tanık beyanlarına göre yapılan hesaplamaya itibar edilmediği gerekçesi ile fazla mesai,hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları reddedilmiştir. Davacı tanıkları husumetli olmakla birlikte emsal dava dosyasında (Dairemizin 2017/21277 esas)çalışanın haftalık 5 saat fazla mesai yaptığı,hafta tatillerinde çalıştığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde sadece dini bayramlarda bir gün izin kullandığının kabul edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve emsal dava dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde davacının haftada 5 saat fazla mesai yaptığı,hafta tatillerinde çalıştığı ve dini bayramlarda bir gün izin kullanmasının dışında ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilmeli ve varsa bu çalışmalara ilişkin ödemelerde dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekli iken yazılı gerekçe ile bu alacak taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı vekili kısmi dava açmış, taleplerini ıslah dilekçesi ile artırmış, ancak ıslah ettiği miktarlara faiz yürütülmesini talep etmemiştir. Mahkemece ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği gerekçesi ile ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden dava konusu alacaklara faiz yürütülmemiş ise de konu ile ilgili olarak yapılan içtihadı birleştirme talebi üzerine 24.05.2019 tarihli Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği" yönünde karar verilmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı doğrultusunda dava konusu alacaklara dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.