Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/265
Karar No: 2019/5419

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/265 Esas 2019/5419 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/265 E.  ,  2019/5419 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİAsliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırları belirtilen 12 dönüm büyüklüğündeki taşınmazın davacı tarafından 45 yıl öncesinde imar ve ihya edilerek tarla haline getirildiğini ve bu tarihten beri taşınmazı davacının malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığını belirterek taşınmazın davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
    Yargılama sonunda mahkemece davanın kabulü ile kadastro bilirkişisinin 20/04/2007 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen toplam 4.320,28 m2"lik alanın senetsizden davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kadastro bilirkişisinin 20/04/2007 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterdiği .... köy yerleşim alanında kalan 123 ada, 124 ada, 108 ada ve 109 ada arasında kalan 2.241,93 m2"lik alanın, (C) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 109 ada, 110 ada arasında kalan 321,67 m2"lik alanın, (D) harfi ile gösterdiği .... köyü köy yerleşim alanında kalan 110 ada ile 111 ada arasında kalan 324,55 m2"lik alanın, (E) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 108 ada 9 numaralı parselin içerisinde kalan 237,48 m2"lik alanın, (F) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 108 ada 8 numaralı parselin içerisinde kalan 123,68 m2"lik alanın, (G) harfi ile gösterdiği .... köyü köy yerleşim alanında kalan 108 ada 7 numaralı parselin içerisinde kalan 7,09 m2"lik alanın, (H) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 109 ada 16 numaralı parselin içerisinde kalan 471,39 m2"lik alanın, (I) harfi ile gösterdiği .... köyü köy yerleşim alanında kalan 109 ada 7 numaralı parselin içerisinde kalan 503,20 m2"lik alanın, (K) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 110 ada 14 numaralı parselin içerisinde kalan 282,21 m2"lik alanın, (L) harfi ile gösterdiği .... köyü köy yerleşim alanında kalan 110 ada 5 numaralı parselin içerisinde kalan 151,84 m2"lik alanın, (M) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 111 ada 11 numaralı parselin içerisinde kalan 117,81 m2"lik alanın, (N) harfi ile gösterdiği .... köyü köy yerleşim alanında kalan 110 ada 7 numaralı parselin içerisinde kalan 76,31 m2"lik alanın, (O) harfi ile gösterdiği Ulukapı köyü köy yerleşim alanında kalan 110 ada 13 numaralı parselin içerisinde kalan 573,39 m2"lik alanın, (P) harfi ile gösterdiği ....... köyü köy yerleşim alanında kalan 109 ada 8 numaralı parselin içerisinde kalan 423,37 m2"lik alanın, (R) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 109 ada 15 numaralı parselin içerisinde kalan 493,44 m2"lik alanın, (S) harfi ile gösterdiği ....... köyü köy yerleşim alanında kalan 124 ada 3 numaralı parselin içerisinde kalan 393,71 m2"lik alanın, (T) harfi ile gösterdiği ..... köyü köy yerleşim alanında kalan 123 ada 1 numaralı parselin içerisinde kalan 160,75 m2"lik alanın ayrıca 111 ada 12 numaralı parselin (665 m2), 110 ada 6 numaralı parselin (710 m2), 124 ada 1 numaralı parselin (850,90 m2), 124 ada 2 numaralı parselin (850 m2) ve 124 ada 4 numaralı parselin (850 m2)"lik alanın mülkiyetinin davacıya ait olduğu hususunun tespitine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava TMK 713. madde uyarınca tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanda ..... sayılı Kanuna göre orman kadastro çalışmaları 1972 yılında, 3302 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2/B tespit çalışmaları dava tarihinden önce 13/11/1992 tarihinde, arazi kadastrosu çalışmaları ise 02/04/1967 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen alanın tescil harici alan olduğu, (B), (C) ve (D) harfi ile gösterilen alanların imar yolunda kaldığı, diğer alanların ise .... köyü köy yerleşim alanında kaldığı tespit edilmiş, davanın kabulüne karar verilen taşınmaz bölümlerinin kesinleşen orman kadastro tutanak ve haritalarına göre orman tahdidi dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu yönündeki bilirkişi orman raporu hükme dayanak alınarak yazılı şekilde karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazların en eski ve dava tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarındaki durumu net olarak incelenmemiş, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü tescil harici alanda kalmasına rağmen ... ile ... .... Belediyesi Başkanlığı usulüne uygun olarak davaya eklenmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
    4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
    442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
    Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
    1) ..... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    2)...... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
    3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
    Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Somut olaya gelince; davalı Ulukapı köy tüzel kişiliğinin, 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırıldığından ... ile ..... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının da davada taraf olacağı dikkate alındığında 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılması gerekmektedir.
    Ayrıca mahkemece, eski tarihli memleket haritası ile yöreye ait tüm hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıylayeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yörede yapılan orman kadastrosu seri bazda yapıldığından ve taşınmazlar orman sınırına komşu olmadığından taşınmazlar hakkında kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığı kabul edilecek olup, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi