Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5144
Karar No: 2019/2710
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5144 Esas 2019/2710 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/5144 E.  ,  2019/2710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davacı ... yönünden kabulüne, davacı ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... vekili ile davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalı alacaklı tarafından haklarında ... 2.İcra Müdürlüğünün 2013/7427 takip sayılı dosyası ile kira alacağı nedeni ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edilerek durdurulduğunu ancak davalı tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/197 Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığını, davalıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davalı alacaklının talep ettiği şekilde hem dükkan hem de depo için 2 ayrı kira sözleşmesi bulunmadığını, dava konusu dükkan ve deponun adresinin tek olduğunu ve deponun, dükkanın müştemilatı olduğunu, her ikisine ilişkin tek kira sözleşmesi mevcut iken davalı alacaklının ayrı iki kira sözleşmesi mevcutmuş gibi talepte bulunmasının hatalı olduğunu, kira bedelleri aylık vadelerde ödenmemiş ise de toplu bir şekilde davalı alacaklıya kiracı davacı ... tarafından verilen farklı vade ve miktarlardaki çekler ile ödendiğini,verilen çekler ile 18,000- TL ödeme yaptıklarını, çeklerin celbedilmesi halinde alacaklı tarafından tahsil edildiği ya da 3.kişilere devredildiğinin anlaşılacağını beyan ederek davalıya borçlarının bulunmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatan davalı alacaklı aleyhine % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı; öncelikle derdestlik ve görev itirazında bulunarak, davacı kiracı ... ve kefil ... ile aralarında aylık kira bedeli 500 TL olan dükkan kiralaması dışında ayrıca aylık kira bedeli 250 TL olan depo kiralaması ilişkisi bulunduğunu, depo kira ilişkisinin sözlü olarak kurulduğunu, davacı tarafın verdiği çeklerin takip dönemi öncesi kira bedeline ilişkin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; depo kirası dikkate alınmadığında davacı kiracı ..."in icra takip tarihi itibari ile davalıya dükkan kirasından dolayı borcunun kira alacak aslı 4.823,64-TL,işlemiş ticari avans faizi 127,43-TL olmak üzere toplam 4.951,07-TL olduğu, depo kirası da dikkate alındığında davacı kiracı ..."in icra takip tarihi itibari ile davalıya dükkan ve depo kira borcunun kira alacak aslı 10.270,00-TL, işlemiş ticari avans faizi 127,43-TL, olmak üzere toplam 10.397,43-TL olduğu, davacının davalıya yaptığı çek ödemelerinin dava konusu döneme ilişkin kira ödemesi olduğuna dair bir yazı belge mevcut olmadığı, davacının davalıya verdiği hesaplamalarda belirtilen çeklerin kira ödemesi olarak kabul edilmediğinde ise davacı kiracı ..."in icra takip tarihi itibari ile davalıya kira borcunun kira alacak aslı 10.270,00-TL, işlemiş ticari avans faizi 698,52-TL olmak üzere toplam 10.968,52-TL olduğu, diğer davacı kefil ... ise; 1 yıllık yazılı kira sözleşmesi bitiminde kendiliğinden yenilenen takip konusu dönem kira miktarlarından sorumlu olmayacağından, davacı kefil ..."in icra takip tarihi itibari ile davalıya herhangi bir borcunun olmadığı gerekçesi ile davacı kefil ..."in icra takip tarihi itibariyle davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davacı ..."in davasının reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı ... vekili ile davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur. HMK’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat edilemez.
    Kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiralayana, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düşer.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 01/01/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre davacılar ve davalı arasında kira ilişkisi olduğu, kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 500,00-TL olarak belirlendiği, sözleşmeyi davacılardan ..."in kiracı, ..."in ise kefil olarak imzaladıkları, kira süresi 1 yıl olup takip ve dava konusu dönemde kendiliğinden yenilendiği, dava konusu depo için taraflar arasında yazılı kira sözleşmesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda davalı yazılı dükkan kirası dışında ayrıca depo için sözlü kira ilişkisine dayanmış, davacılar ise, davalı ile aralarındaki sözlü depo kira ilişkisine karşı çıkmışlardır. Depo yönünden taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmadığına göre, öncelikle davalı kiralayanın kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne miktar olduğunu kanıtlanması gerekir.
    HUMK."nun 288.maddesi (HMK. 200.md) uyarınca akdi ilişkinin varlığı ve aylık kira miktarının yazılı delille kanıtlanması gerekir. Bu durumda davalı kiralayan kira ilişkisinin varlığını kanunda belirtilen usullere göre kanıtlayamamıştır.
    O halde mahkemece, 09.02.2016 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda belirtildiği şekilde depo kirası dikkate alınmadığında davacı kiracı ..."in icra takip tarihi itibari ile davalıya dükkan kirasından dolayı borcunun kira alacak aslı 4.823,64-TL,işlemiş ticari avans faizi 127,43-TL olmak üzere toplam 4.951,07-TL olduğunun kabulü ile bu miktar dışındaki takip alacağı yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken davanın bu davacı yönünden tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi