1. Ceza Dairesi 2017/2601 E. , 2019/2245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında:
1. TCK"nin 81, 62, 53/1, 58/6-7, 63. maddeleri gereğince 25 yıl hapis cezası,
2. 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nin 62, 52/2, 53/1, 58/6-7. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 1.240.- TL. adli para cezası,
3. TCK"nin 86/1, 86/3-e-son, 62, 53/1, 58/6-7. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası.
Sanık ... hakkında:
1. TCK"nin 81, 62, 53/1, 63. maddeleri gereğince 25 yıl hapis cezası,
2. 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nin 62, 52/2, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 1.000.- TL. adli para cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında; maktul ..."a yönelik kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet; sanık ... hakkında ise maktul ..."a yönelik kasten öldürme, mağdur ..."a yönelik kasten yaralama ve
6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin, sanık... müdafii, sanık ... ve müdafii ile müşteki ... vekili tarafından temyizi üzerine ve kasten öldürme suçları yönünden re"sen yapılan incelemede;
1) Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ..."ın, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin; bu suç yönünden bir nedene dayanmayan, sanık ... ve müdafiinin; sanıkta ele geçen tabancalardan bir tanesinin 6136 sayılı Kanun kapsamında olmadığına, teşdiden ceza tayini ile sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümlerinde yer alan TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında; maktul ..."a yönelik kasten öldürme ve sanık ... hakkında ayrıca mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
A) Türkiye"nin de taraf olduğu 1961 tarihli Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesinin 1. maddesinde sözleşmeci devletlerden birinin ülkesinde düzenlenen noter senetlerinin resmi belge niteliğinde sayılacağı, sözleşmenin 4. maddesinde "apostille" olarak belirtilen tastik şerhinin belgenin aslına veya belgeye eklenecek bir kağıdın üzerine konulabileceği ve şerhin başlığının Fransızca olarak belirtilmek suretiyle şerhin bu şerhi koyan makamın resmi dilinde yazılabileceği, sözleşmenin 5. maddesinde söz konusu tasdik şerhinin belge üzerindeki mühür veya damganın aslı ile aynı olduğunu teyit edeceği ve sözleşmenin 2. maddesinde ise sözleşmeci devletlerin sözleşmenin uygulama alanına giren ve kendi ülkesinde kullanılacak belgeleri tasdik işleminden bağışık tutacağı şeklindeki düzenlemeler karşısında;
Yargılama sırasında kendisine ulaşılamayan ve bu nedenle de şikayeti ve katılma talebi hususunda beyanı alınamayan müşteki ..."ın vekili sıfatıyla duruşmaya gelen avukatın müşteki ile yüz yüze hiç görüşmediğini beyan etmesi ve duruşmada ibraz ettiği ve adı geçen sözleşmeye taraf olan İsviçre devletinde tanzim edilen vekaletname ve bu vekaletnameye ek olarak düzenlenen tasdik şerhinin fotokopiden ibaret olup vekil tarafından aslı gibidir şeklinde şerh düşülmek ve baro pulu da yapıştırılmamak suretiyle dosyaya ibraz edildiği anlaşılmakla, Avukatlık Kanunun 27. ve 56. madde hükümleri de gözetilerek bahse konu belge ve bu belgeye ek olarak düzenlenen tastik şerhinin aslı araştırılarak, milletlerarası anlaşma metnindeki şekli şartları taşıması halinde geçerli olarak kabul edilmesi ve sonucuna göre davaya katılma talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde bahse konu belgede yer alan mühür ve imzanın konsolos tarafından onanması gerektiği ve ekli olan tastik şerhinin de yabancı dilde yazıldığı şeklideki gerekçe ile katılma talebinin reddine karar verilmesi,
B) 21.11.2013 tarihli mobese çözüm tutanağını tanzim eden kolluk güçlerinden en az bir tanesinin tanık olarak dinlenilmesi yönünde karar verilmesine karşın, bu ara karardan dönülmeden yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
C) Müşteki ... tarafından mahkemeye posta yolu ile gönderildiği belirtilen dilekçedeki yazı ve imzanın müştekiye ait olup olmadığı hususu araştırılmadan, yazılı şekilde müştekinin vekili olduğunu beyan eden avukat tarafından bahse konu belgenin müştekiye ait olduğunun bildirildiği gerekçesi gösterilerek dilekçenin hükme esas alınması,
D) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceğine ilişikin CMK"nin 63/1. maddesindeki düzenleme karşısında; adli emanette bulunan olay anına ilişkin mobese kayıtlarının yer aldığı CD içeriğinin alanında uzman kişi veya kişilerce görüntü iyileştirme işlemine tabi tutulmak suretiyle, özellikle sanık ..."ın içerisinde bulunduğu araçtan yapıldığı iddia edilen ilk atışın savunmada ileri sürüldüğü şekilde araca ait bagaj kapağında bulunan fren lambasına ait ışık yansıması olup olmadığı, olay yeri inceleme raporunda belirtilen kovanların mobesenin görüş alanı içerisinde bulunup bulunmadığı, olay yerinde en az yedi ayrı tabanca kullanıldığına dair kriminal rapor içerikleri de gözetilerek karşılıklı iki grup arasında yaşanan silahlı çatışmada ilk saldırının hangi taraftan geldiği hususunun tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespitinin sağlanması, gerektiğinde olay yerinde temsili ve tatbiki keşif de yapılmak suretiyle tarafların olay sırasındaki konumları, olay yerinde bulunan boş kovanlara mesafeleri ile maktul ... ve mağdur ..."ın bulunduğu gruptan mobesenin görüş alanı dışında ateş edilip edilmediğinin tespiti, sonucuna göre sanıklar ... ve ... hakkında meşru savunma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği, taraflar arasında yaşanan silahlı çatışmanın kim tarafından başlatıldığının tespit edilememesi halinde ise hükmolunan cezalarda makul oranlarda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gözetilmeden, mahkeme yazı işleri müdürünün bilirkişi olarak atanması ve içeriğinde numara olarak belirtilen kişilerin tespiti yönünden maddi hatalar da barındıran yetersiz rapora dayalı olarak ilk silahlı saldırı eyleminin sanık ..."ın bulunduğu araçtan geldiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
aa) Aralarında husumet bulunan karşılıklı iki grup arasında yaşanan ve en az yedi adet tabancanın kullanıldığı silahlı çatışma ortamında, maktul ..."ın sırt bölgesinden almış olduğu isabete bağlı olarak öldüğü, maktulün arkadaşı olan mağdur ..."ın ise sol uyluk bölgesinden almış olduğu isabete bağlı olarak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı olayda; sanıklar ... ve ..."ın bulunduğu grup ile asıl husumetli olan kişinin mağdur ... olduğu, bu nedenle yaşanan olayda maktule yönelik kasten öldürme kastı ile hareket ettiği iddia edilen sanık ..."nin mağdur ..."a yönelik gerçekleştirdiği iddia edilen eyleminde suç kastını bölmeyi gerektirir hukuki ve fiili bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması suretiyle suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülmesi,
bb) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede; davaya katılma talebi reddedilen müşteki ... vekilinin ise temyiz dilekçesinde ileri sürmüş olduğu temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarları, temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süreler ve bozma sebepleri gözetilerek sanıklar ... ve ... müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE, 15/04/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
15/04/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ... ve ... müdafii Avukatlar ... ve..."ın yokluklarında 18/04/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.