3. Hukuk Dairesi 2017/5691 E. , 2019/2718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 31/05/2005 tarihli taşınmaz mal kira devir sözleşmesi ile kiracısı bulunduğu kiralananın tahliye edildiğini, kendisi tarafından yapılan ve devir yoluyla kendisine intikal eden iş ve imalatların ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/20 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kiralanana yaptığı imalat ve tesislerin bedeli olarak 200.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; kira sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 129.788,49 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa davacı kiracı, akti ilişkinin devamı sırasında kiralananda yaptığı değer artırıcı masraf ve harcamalarını TBK 527 vd (BK.nun 414) maddelerinde düzenlenen vekaletsiz işgörme hükümlerine göre davalıdan talep etme hakkına sahiptir.
Somut olayda; davacı şirketin dava konusu mecuru 31/05/2005 tarihli taşınmaz mal kira devir sözleşmesi ile 3 yıl süre ile kiraladığı, aynı mecura ilişkin olarak 24.10.2007 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzaladığı, mecurun 04.11.2014 tarihinde tahliye edildiği sabittir.
31/05/2005 tarihli taşınmaz mal kira devir sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 19/c maddesinde; "kiracı, kiraladığı işyerinin içinde, dışında, inşaatta veya tesisatta değişiklik yapamaz.Yapılacak değişiklikler için Fen İşleri Müdürlüğünün iznine tabidir. Bu işten dolayı yapmış olduğu masraflar için belediyeden hiçbir hak talebinde bulunmayacaktır...", 19/h maddesinde; "Kiracı, kiraladığı iş yerini tahliye ederse teslim tutanağında belirtilen demirbaşları ve sonradan yapılan ilave müştemilatı aynen Belediyeye bırakmak zorundadır", 19/l maddesinde; "Kiracı, kiraladığı iş yerini niteliğine uygun olarak iç tezinatlarını en iyi şekilde düzenleyecek, idarenin bu konuda önerileri olursa kabul edecektir. Yapacağı düzenleme ve iç tezinat için hiçbir masraf talep edemez", 20/e maddesinde; "kiralanan yer hali hazır durumu ile kiracıya teslim edilecektir. Belediyenin izni ile veya izinsiz yapılan işler tahliye anında bedelsiz olarak Belediyeye bırakılır" şeklinde hükmün bulunduğu anlaşılmaktadır.
24.10.2007 tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 17/c, 17/h, 17/l ve 18/e maddelerinde, yukarıdaki maddelere paralel düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Mahkemece, taraflar arasında yapılan kira sözleşmelerinde tarafların özgür iradesi ile kararlaştırılan hükümlerin geçerli olup tarafları bağladığı, bu maddeler uyarınca davacının yaptığı imalat bedellerini talep edemeyeceği nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.