MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 06.02.2014 havale tarihli dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği ..... mahallesinde bulunan 4000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacının 50-60 yıldır nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde bulunduğunu belirterek taşınmazın davacı adına tapuya tescilini talep etmiş, davalı Hazine ise bilirkişi raporunda (A), (B1), (D) ve (E1) ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin Medeni Kanunun 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini talep etmiş, mahkemece davacı gerçek kişinin tescil talebinin reddine, davalı karşı davacı Hazinenin tescil isteminin kabulüyle 18/11/2014 tarihli bilirkişiler Hakan Balcı ve Ergin Eke tarafından tanzim olunan bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen (A) harfiyle gösterilen 2596,39 m2, (D) harfiyle gösterilen 168,77 m2 miktarındaki taşınmaz bölümlerinin tarla vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (B1) ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin ise orman vasfıyla Hazineye adına kayıt ve tesciline, (E1) ile gösterilen taşınmaz bölümüne yönelik Hazinenin tescil isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ile 1988 yılında ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastro çalışmaları 1953 tarihinde yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 01/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.