Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/25011
Karar No: 2014/20702
Karar Tarihi: ......2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/25011 Esas 2014/20702 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/25011 E.  ,  2014/20702 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava,ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kesin hüküm nedeniyle kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    ...-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    ...-)6100 sayılı HMK’nun 303/.... maddesi, “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada, maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde benzer bir düzenleme içermektedir.
    Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.
    Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani, dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için, hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
    Kesin hükmün üçüncü koşulu ise dava sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebi, hukuki sebep olmayıp, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Öyle ise; her iki davanın da dayandığı maddi vakıalar (olaylar) aynı ise, diğer iki koşulun da bulunması halinde, kesin hükmün bulunduğundan söz edilebilir.
    Kesin hüküm; ancak, konusunu teşkil eden iddia hakkında geçerli olabilir; bu nitelikteki bir hüküm nedeniyle, yeniden söz konusu edilemeyecek olan, hüküm fıkrasında karara bağlanan husustur. Zira, hüküm olmayan yerde, kesinlik de olamaz. Bu nedenle, olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış olan bir iddia, her zaman yeni bir davaya konu yapılabilir.
    Davaya Konu somut olayda; davacı, adına belgeleri zamanında vermemekten dolayı 2006/....ayına mal edilen idari para cezası ve bu konuda davacının süresi içerisinde İdare Mahkemesine dava açarak idari para cezasının iptaline karar verildiği ve Bölge İdare Mahkemesince de; iptale dair kararın, yerinde bulunarak kesinleştirildiği, anlaşılan, idari para cezalarını konu edinen ödeme emrinin iptali istenilmiş olup, idari para cezasının İdare Mahkemesince verilen kesinleşmiş karar ile ortadan kaldırılması nedeniyle, dava konularının ve sebeplerinin farklı olması ve idare mahkemesi kararının kesin delil oluşturduğu hususu dikkate alınmaksızın, kesin hüküm oluşturduğundan bahisle davanın kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici .... maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün .... Fıkrasındaki “kesin hüküm” ibaresinin silinerek, yerine, “kesin delil” ibaresinin yazılmasına, gerekçenin ve kısa kararın da bu biçimde düzeltilmesine ve kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi