Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/158
Karar No: 2020/6613
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/158 Esas 2020/6613 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı kardeşinin vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu taşınmazları başka bir davalıya temlik ettiği iddiasıyla açılan tapu iptali-tescil-tazminat davası yerel mahkeme tarafından kabul görmüş ancak Bölge Adliye Mahkemesi bu kararı esastan reddetmiştir. Yapılan incelemede, taşınmazların davalı kardeş ve diğer davalıya vekalet görevi kötüye kullanılarak danışıklı bir şekilde temlik edildiği anlaşılmıştır. Ancak ispat yükünün davacıya ait olduğu göz önüne alındığında, davacının iddiasının usulüne uygun biçimde kanıtlanamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle, davanın tamamen reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet akdini düzenleyen hükümleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi
- Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2019/158 E.  ,  2020/6613 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ:TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR-
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, daha önce davalı kardeşi ile birlikte sahibi oldukları ...Şirketinin işlerinin yürütülmesi amacıyla kardeşine vekaletname verdiğini, ancak davalı kardeşinin bu vekaletnameyi kötüye kullanarak dava konusu 21 ve 22 nolu dükkanlarını birlikte yaşadığı diğer davalı ...′e temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile, aksi takdirde tazminata karar verilmesi isteğiyle 11.01.2017 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Davalılar, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını, davacı ile ortak oldukları şirketin anlaşmazlık nedeniyle sonlandırılmasından dolayı 13 yıl sonra açılan davanın iyiniyetle bağdaşmayacağını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, taşınmazların vekalet görevi kötüye kullanılarak danışıklı biçimde temlik edildiği gerekçesiyle tapu iptali tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; davalılar tarafından yapılan istinaf başvurusu da ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden, dava konusu 189 ada 1 nolu parseldeki 21 ve 22 nolu dükkanların davacı ... adına kayıtlı iken, davacının 13.05.2004 tarihli vekaletnamesiyle vekil kıldığı davalı kardeşi ... tarafından 18.05.2004 tarihli resmi akitle birlikte yaşadığı diğer davalı ...′e satış yoluyla temlik edildiği anlaşılmaktadır.Diğer taraftan, ticaret sicil kayıtlarında davacı ile davalı kardeşi ...′in 12.08.1998 tarihinde ...İnşaat Taahüt Limited Şirketini kurdukları, Aralık 2005′te de ... İnşaat Taahüt Limited Şirketinde ortak oldukları; öte yandan, davalı ...′in satıştan sonra taşınmazları teminat göstererek 20.05.2004 tarihinde bankadan 26.000YTL kredi çektiği, 27.06.2005 tarihinde ... İnşaat Taahüt Limited Şirketinin doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık banka lehine ipotek tesis ettiği; ayrıca, taşınmazlarla ilgili kira sözleşmeleri yaptığı görülmektedir.Keşif sırasında dinlenen taraf tanıkları da, davacı ile davalı kardeşinin şirket ortağı olduklarını, taşınmazların temlikinden davacının da haberi bulunduğunu belirtmişlerdir.Hemen belirtilmelidir ki, Borçlar Kanununun temsil ve vekalet akdini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
    Bunun yanında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği de tartışmasızdır.Somut olayda, yukarıda değinilen ilke ve olgular birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilin dava konusu taşınmazlar üzerinde yaptığı temliki tasarrufun davacı asilin bilgi ve iradesi dışında gerçekleştirildiğini söyleyebilme olanağı bulunmadığı, davacının bu yöndeki iddiasının usulüne uygun biçimde kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi isabetsizdir.Davalıların açıklanan nedenlerden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi