Esas No: 2022/2601
Karar No: 2022/1863
Karar Tarihi: 04.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2601 Esas 2022/1863 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin davanın kesin hüküm bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi kararına istinaf edilmiştir. Davacı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan trafik kazası maddi tazminat davasında, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kararı kesin hüküm gerektirdiği için dava usulden reddedilmiştir. Kararın dayandığı yasal düzenlemeler ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-i maddesi ve TCK'nın 66/1-e maddesidir.
T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2601 - 2022/1863
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2601
KARAR NO : 2022/1863
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP : ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI : 2021/... Esas, 2021/... Karar
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVALI : ... ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ -
VEKİLİ : Av. ...
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ...
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.12.2021 tarih ve 2021/... Esas, 2021/... Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/03/2012 tarihli davacı sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobil ile ... idaresindeki ... plaka sayılı otomobilin çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ...'nun olayda kusurlu olduğunu, kazaya karışan ... plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 3.200,00 TL daimi maluliyet tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.300,00 TL tazminatın davalı sigortaya başvuru tarihi olan 16/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 18/09/2020 tarihinde ... maluliyet tazminatı talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu, başvuruyu 2020/... esas sayılı dosya kapsamında değerlendirmeye aldığını, 19/12/2020 tarihli 2020/... karar sayılı kararı ile hakem heyeti uyuşmazlığa ilişkin olarak KTK 109/2 uyarınca ceza kanununda öngörülen daha uzun olan zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini belirterek bahse konu 8 yıllık zamanaşımı süresinin aşılmış olması gerekçesi ile başvurunun reddine karar verildiğini, 18/09/2020 tarihinde başvuru sahibi ... söz konusu karara itiraz etmiş ve dosyayı itiraz hakem heyeti değerlendirmeye aldığını, yapılan inceleme neticesinde 325/02/2021 tarihinde itiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine kesin olarak karar verildiğini belirterek; haksız ve mesnetsiz hakkında kesin hüküm olan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kesin hüküm bulunmakla dava şartı yokluğu nedeni ile 6100 sayılı HMK'nın 114/1-İ ve 115/2 maddesi nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kararlarının dava sıfatı olarak nitelendirilerek HMK 114/1-i maddesi uyarınca kesin hüküm oluşturduğu gerekçesi tahkim komisyonu kurulma amacına ve işleyişine de ters düştüğünü, ilk derece mahkemesinin kararının taraflarınca eksik inceleme sonucunda alınmış olup yeniden inceleme yapılarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, TBK'nun 54/3 ve 55. maddeleri gereğince açılmış ve çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından sigorta hakem kararlarının kesin hüküm oluşturmayacağı ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Eldeki dosyaya baktığımızda davacı tarafından dava konusu uyuşmazlık hakkında Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmuş, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından 19.12.2020 tarihli 2020/... Karar sayılı kararı ile kazanın 17/03/2012 tarihinde olduğu, olayda yaralanmanın söz konusu olduğundan 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uyarınca ceza zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu, başvuru süresinin ise 07.07.2020 tarihinde yapıldığını, dava tarihi itibari ile zaman aşımı süresinin dolmuş olması nedeni ile başvurunun reddin karar vermiş olduğu, 18.09.2020 tarihinde davacı tarafından karara itiraz edilerek dosyanın itiraz hakem heyeti tarafından yapılan inceleme neticesinde 25.02.2021 tarihinde itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tahkim Komisyonunun verdiği kararlar, mahkeme kararları gibi ilam niteliğinde olup; ilama konu alacak yeniden bir davaya konu edilemez.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 114. Maddesinde aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup dava şartı yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur.
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 25/02/2021 tarihli ve 2021/İHK ... Karar sayılı kararıyla taraflar yönünden davaya konu uyuşmazlık konusunda karar verildiği, kararın kesinlemiş olduğu anlaşılmakla, HMK 114/1-i ve 115 maddeleri gereğince kesin hüküm gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi'ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY'A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.04/10/2022
Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.