
Esas No: 2020/367
Karar No: 2021/2433
Karar Tarihi: 17.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/367 Esas 2021/2433 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/367
Karar No : 2021/2433
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Mühendisleri Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2019 tarih ve E:2013/8252, K:2019/6635 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 05/11/2013 tarih ve 28812 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ'in ekler kısmında yer alan "Ek-3 Yazılım Geliştirici (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı" ile "Ek-9 BT İş Analisti (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı"nın iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2019 tarih ve E:2013/8252, K:2019/6635 sayılı kararıyla;
Dava konusu Ulusal Meslek Standartlarının yayımlandığı tarihte yürürlükte olan haliyle 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu'nun "Amaç ve Kapsam" başlıklı 1., "Tanımlar" başlıklı 2., "Ulusal meslek standartlarının ve ulusal yeterliliklerin hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 21. Maddelerine yer verilerek,
Dava konusu edilen, "Yazılım Geliştirici (Seviye 6)" ulusal meslek standardında; "Meslek tanımı"nın; "Yazılım Geliştirici (Seviye 6), İSG, çevre koruma, kalite kural ve yöntemleri çerçevesinde; yetkisi dâhilinde ve tanımlanmış görev talimatlarına göre; yazılım projesi öncesi hazırlık yapan, yazılımı tasarlayan, veritabanı oluşturan, yazılım geliştiren, yazılımın uygulama ortamına uygunluğunu ve çalışırlığını test eden, yazılım dokümantasyonunun hazırlanmasını sağlayan, yazılım iyileştirme çalışmaları yapan, mesleki gelişim faaliyetlerini takip eden nitelikli meslek elemanıdır." şeklinde, "BT İş Analisti (Seviye 6)" ulusal meslek standardında; "Meslek tanımı"nın; "BT İş Analisti (Seviye 6), İSG, çevre koruma, kalite kural ve yöntemleri çerçevesinde; yetkisi dâhilinde ve tanımlanmış görev talimatlarına göre; yazılım geliştirme projesinin ön hazırlığını yapan, projeyi tasarlayan, geliştirme çalışmalarını koordine eden, yazılımın uygulama ortamına uygunluğunu ve çalışırlığını test eden, yazılım dokümantasyonunu tamamlayan, yazılımın uygulamaya alma hazırlıklarını yapan ve bu çalışmaları koordine eden, yazılım iyileştirme çalışmaları yapan, mesleki gelişim faaliyetlerini takip eden nitelikli meslek elemanıdır." şeklinde yapıldığı;
Davacı Oda tarafından, davalı idarece mühendislik mesleğinin görev ve yetki alanına giren konularda düzenleme yapıldığının ileri sürüldüğü; dava konusu Tebliğ ile buna dayanak oluşturan 5544 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikleri incelendiğinde, iş dünyasının beklentileri de göz önüne alınarak, ülkemizin küresel ekonomide rekabet edebilmesi için ihtiyaç duyduğu iş gereklerinin ve buna uygun eğitim ve öğretim programlarının belirlenmesi suretiyle, uluslararası sertifikasyonlarla uyumlu, nitelikli işgücü yetiştirilmesi ve belgelendirilmesine yönelik yeni bir sistemin hedeflendiğinin anlaşıldığı;
Bilgisayar mühendisliğinin, yükseköğretim mevzuatı ile 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun hükümlerine göre, formal bir öğrenim sonunda "diploma" ile belgelendirilen bir meslek alanı olduğu; mesleki yeterlilik sisteminde ise bir meslek dalının icra edilebilmesi için gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların belirlendiği, saha tecrübesi, işyeri eğitimleri, sertifika programları ve mesleki kurslar gibi farklı eğitim yollarından da yararlanılarak bu yetkinliklere sahip işgücünün yetiştirildiği, başarılı olanlara ise "mesleki yeterlilik belgesi" verildiği;
Nitekim benzer şekilde, 3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun ile teknisyen ve tekniker gibi unvanları elde edebilmek için gerekli eğitim ve diploma şartları düzenlenmiş iken, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile de kamu ve özel sektöre ait kurum, kuruluş ve işyerleri ile eğitim kurumlarında alınan eğitim ve öğrenim sonunda çırak, kalfa ve ustalık belgelerine sahip işgücü yetiştirilmesinin düzenlendiği;
Söz konusu unvan ve mesleki belgelere hak kazanabilmek için verilen bir kısım eğitim konularının birbiri ile örtüşmesinin doğal olduğu; ancak herbirinde yetkinlikler farklı olduğu gibi, sonuçta verilen sertifikaların da birbirinden farklı olduğu; nitekim, mesleki yeterlilik belgesi sahiplerine mühendislik unvan ve yetkisi verilmediği gibi belgelerde veya mevzuatta mühendislik ibaresinin bulunmadığı; kaldı ki, 5544 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile de, mühendislik mesleğinin bu Kanun kapsamında olmadığının açıkça düzenlendiği;
Bu itibarla, dava konusu ulusal meslek standartlarında mühendislik mesleğinin yetkisine giren bir hususun düzenlenmediği ve anılan standartların mevzuata uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle,davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, mühendislik mesleğinin 5544 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile Kanun kapsamında olmadığı açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen dava konusu standartlarla, davalı idarece mühendislik mesleğinin görev ve yetki alanına giren konularda düzenleme yapıldığı; elektronik ortamda verilen hizmetler ve bu hizmetlerle ilgili gizlilik, erişilebilirlik, bütünlük içerisinde, en önemlisi güvenlik olmak üzere pek çok operasyonel risk söz konusu iken, bu alandaki kalifiye eleman ihtiyacının meslek dışından, süreli eğitimler ve sertifikasyonlarla karşılanamayacağının açık olduğu; standartların uygulanmaya devam edilmesi halinde bilimsel açıdan ehil olmayan kişilerin mühendislik alanında faaliyet göstermesinin önünün açılacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 14/10/2019 tarih ve E:2013/8252, K:2019/6635 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kullanılmayan 89,60-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 17/11/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Düzenli hale koymak, düzen vermek olarak tanımlanabilecek olan düzenleme yetkisi, kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise, hukukta sürekli, soyut ve objektif, genel durumları belirleyen, bireysel olmayan, tükenmez norm olarak tanımlanmaktadır. İdare, Anayasa ve yasal düzenlemelerden aldığı yetki ile kural koyma, düzenleme yapma yetkisine sahiptir.
Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge, tebliğ gibi düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin, düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin, sürekli, soyut, objektif, bireysel olmayan, genel durumları belirleyen ve gösteren, maddi olaylara uygulanabilecek nitelikte, diğer bir deyişle hukuk aleminden maddi aleme aktarılabilecek açıklık ve belirlilikte hükümler içermesi gerekmektedir.
Esasen, düzenleyici işlemlerin açık, belirli ve öngörülebilir olması, hukuk güvenliğinin, dolayısıyla hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Zira idare, ancak açık ve belirgin hukuk kurallarını yürürlüğe koymak suretiyle hukuk güvenliğini sağlayabilir.
Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu'nun 1. maddesinin 2. fıkrasında; tabiplik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, eczacılık, veterinerlik, mühendislik ve mimarlık meslekleri ile en az lisans düzeyinde öğrenimi gerektiren ve mesleğe giriş şartları kanunla düzenlenmiş olan mesleklerin Kanun kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davalı …Kurumunca bu alanlara ilişkin olarak kanun gereği düzenleme yapılamayacağı açıktır.
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile Dairenin ara kararı üzerine Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen Mesleki Unvanları Belirleme Komisyonu raporunun incelenmesinden, uyuşmazlık konusu "Yazılım Geliştirici (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı" ve "BT İş Analisti (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı" içeriğinde yer alan meslek tanımlarında, meslek elemanlarından istenilen asgari standart bilgi, beceri, tavır ve tutumların, sadece bir "tekniker" ve "teknisyenden" beklenebilecek bilgi, beceri, tavır ve tutumdan daha fazlasını içerdiği, istenilen bilgi ve becerilerin, bilgisayar mühendisliği bölümü mezunlarının sahip oldukları bilgi ve becerilerin bir alt kümesini oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda; söz konusu tanımlar yapılırken ve bu mesleklere ilişkin gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren asgari normlar belirlenirken, 5544 sayılı Kanun gereği kapsam dışı bırakılan mühendislik dallarından biri olan "bilgisayar mühendisliği" alanının, düzenlenme dışında bırakılıp bırakılmadığı "açık ve belirgin" bir şekilde ortaya konulmamıştır.
Yukarıda aktarılan ilkeler uyarınca, dava konusu Ek-3 "Yazılım Geliştirici (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı" ve Ek-9 "BT İş Analisti (Seviye 6) Ulusal Meslek Standardı"nın, bir düzenleyici işlemde olması gereken "açık ve belirgin olma" niteliğini taşımadığı ve bu haliyle hukuka uygun bulunmadığı sonucuna varıldığından, Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.