Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7878
Karar No: 2019/2808
Karar Tarihi: 01.04.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/7878 Esas 2019/2808 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/7878 E.  ,  2019/2808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, adına kayıtlı taşınmaz üzerinde İş Bankası Sanayi Şubesinden verilen teminat mektubu dolayısıyla ipotek olduğunu, gayrimenkulünü satmak istediğinde ise davalının bankaya 5.000,00 TL para yatırması ve ipoteği kaldırması gerektiğini söylediğini, bunun üzerine 5.000,00 TL"yi davalının hesabına yatırdığını, gayrimenkul üzerindeki ipotek kalkmayınca banka şubesi ile görüştüğünde bu işlem için herhangi bir bedel yatırılmasının gerekmediğini öğrendiğini, talebine rağmen davalının bu parayı kendisine iade etmediğini, bu nedenle davalı aleyhinde icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, yetki itirazında bulunmuş, davacının kendisine borcu olduğunu 5.000,00 TL"nin borca istinaden kendisine ödendiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden davalının ikametgahının ...olduğu, icra takibinde ödeme emrinin o adreste tebliğ edildiği, taraflar arasında özel yetkili bir mahkemenin belirlenmediği, davacının yetkisiz icra dairesinde takibe giriştiği, davacı tarafça yetkili icra dairesinde yapılan bir takibin bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17.04.2017 gün ve 2015/19796 Esas, 2017/5350 Karar sayılı ilamı ile, .... davalı borçlunun icra dosyasında ve eldeki dava dosyasında süresinde ve usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunmadığı, yetki itirazının süresinde ve usulüne uygun olduğunun kabul edilmesi halinde dahi, davaya konu edilen alacağın para borcuna ilişkin olduğu ve para borcu TBK"nun 89. maddesi (BK md.73) gereğince götürülecek borçlardan olduğundan

    davacı alacaklının yerleşim yeri icra dairesinde davalı borçlu hakkında icra takibi yapabileceği gözetilmek suretiyle, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı " gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile... İcra Müdürlüğü"nün 2014/412 esas sayılı dosyasında yapılan itirazının iptaline, asıl alacağın % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık; davacı tarafından davalıya banka kanalıyla gönderilen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, davalıdan iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
    İspat yükünün açıklanması noktasında vasıflı ikrardan da söz edilmesi gerekmektedir. Vasıflı ikrarda, karşı tarafın ileri sürdüğü vakıanın doğru olduğu fakat, bunun hukuki niteliğinin (vasfının) iddia edildiğinden başka olduğu bildirilir. Hukukumuzda vasıflı ikrarın bölünemeyeceği, yani vasıflı ikrarın ikrar eden aleyhine delil teşkil etmeyeceği, bilakis o vakıayı ileri sürenin onu ispat etmesi gerektiği kabul edilmektedir. Vasıflı ikrarda ispat yükü (6100 sayılı HMK md.190-TMK md. 6 ) vakıayı ileri süren tarafta olup, o vakıayı vasıflı olarak ikrar eden (gerekçeli olarak inkar eden) tarafta değildir.
    Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu"nun 555. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe (tıpkı onun özel biçimlerinden biri niteliğindeki çek gibi), bir ödeme vasıtasıdır. Eş söyleyişle, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. (Havale kavramı hakkında geniş bilgi için bkz: Prof. Dr. Arif B.Kocaman. Türk Borçlar Hukukunda Havale, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayını, Ankara 2001; Yargıtay’ın bu konudaki uygulamasına örnek olarak: 11.Hukuk Dairesi’nin 28.9.1992 gün ve 1991/1956- 1992/9316 sayılı kararı).
    Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının banka hesabına gönderdiği 5.000,00 TL"nin, ipoteğin kaldırılmasına yönelik adına işlem yapılmak üzere gönderilen bir para olduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının yaptığı ödemenin verilen borcun iadesine ilişkin olduğunu ileri sürmüştür. Davaya dayanak yapılan dekontta ödeme sebebine ilişkin olarak herhangi bir açıklama bulunmadığı görülmüştür. Davalı tarafça davaya konu edilen bedelin davacı ile aralarındaki başka bir ilişki için gönderildiği belirtilmekle, somut olayda davalının vasıflı ikrarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat yükünün davacı tarafta olduğu kuşkusuzdur.

    O halde; mahkemece, dava konusu bedelin ipoteğin kaldırılması amacıyla adına bankaya ödeme yapılması amacıyla gönderilen bir para olduğuna dair ispat yükünün davacıda olduğu ve davasını yasal delillerle ispat edemediği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ispat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi