9. Hukuk Dairesi 2020/4972 E. , 2021/3090 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 39. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin Irak’ta bulunan şantiye ve merkez ofislerinde insan kaynakları şefi olarak çalıştığını, bu çalışmalarına ait fazla çalışma, hafta tatili ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, prim alacağı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 12-15 saate varan çalışma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının hem şantiye içerisinde barındığını hem de yönetici pozisyonunda olup çalışma saatlerini kendisinin belirleyebildiğini, şirket bünyesinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davanın kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı temyizi yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Somut olayda, davacı davalıya ait Irak’ta bulunan şantiyelerde çalıştığını, bu işyerlerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatili günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ve bu çalışmalarının karşılığı olan ücretlerinin ödenmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece tanık anlatımları doğrultusunda ispat edilen alacakların hüküm altına alınmasında isabetsizlik yok ise de, davacının Türkiye’de bulunduğu sürelerin yapılan hesaplamada dışlanması gerektiğinin dikkate alınmaması hatalıdır. Davacıya ait yurda giriş çıkış kayıtları getirtilmeli, davacının Türkiye’de bulunduğu süreler tespit edilerek, bu süreler yapılan hesaplamada dışlanmalıdır.
Diğer taraftan davalı taraf, davacının Mayıs 2013 tarihinden sonra iş sözleşmesinin fesih tarihine kadar Türkiye’de çalıştığını savunmuş olup, bu dönemin yapılacak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesabında doğrudan dışlanması yerinde değildir. Davalı, davacının Türkiye’de çalıştığını, ancak dava dilekçesinde Türkiye’de çalıştığı dönem için talepte bulunmadığını, dinlenen tanıkların da Türkiye’deki çalışmasına dair bilgisinin bulunmadığını savunmuştur. Davalının bu savunması üzerinde durulmalı, davacının özellikle bu dönemde Türkiye’de fiilen çalışıp çalışmadığı netleştirilmeli, fazla çalışma hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü ücretlerinin ispatı yönünden bu dönem ayrıca değerlendirmeye tabi tutularak hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ödenmeyen prim alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı dava dilekçesinde, herkese 4,5 aylık prim verilirken kendisine iki aylık prim verildiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının prim alacağı bulunmadığını, prim alacağının tamamının ödendiğini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan prim alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan raporda ise davacıya “prim ödenmesi gerektiği ve davacının son yıla ait bir maaş tutarında priminin ödenmediği” ne yönelik tespit ile yetinildiği görülmektedir. Denetime elverişli olmayan rapora göre hüküm kurulması yerinde değildir. Dosya kapsamındaki Prim Dağıtım Esaslarına İlişkin talimata göre hangi koşullarda çalışanlara prim ödeneceği bellidir. Bu esaslara göre öncelikle davacının hak kazandığı prim miktarı hesaplanmalı, dosya kapsamındaki bordrolar ile ödeme belgeleri incelenerek davalının bu miktarı ödeyip ödemediği netleştirilmeli, oluşacak sonuca göre davacının ödenmeyen prim alacağı olup olmadığı denetime elverişli şekilde belirlenmelidir.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.